AKŞAMO ışık perdesini derleyip üzerinden, Bir karaltı kapladı suları, taa derinden. Akşam, yine içime yokluğun gibi çöktü, Akşam, yine içime ılık damlalar döktü.. Hüzün ,akşamla gelen o gizemli hediye; Bütün gece boy verip, ruhumu sarsın diye Hüzün tohumlarını, ufka sessizce ekti, Akşam, yine içime ılık damlalar döktü. Hasret, hicran, anılar... Gönlümde menevişler, Yazılmamış şiirler, yarım kalmış ne işler... Bir hüzün girdabıydı, beni içine çekti, Akşam, yine içime ılık damlalar döktü. Güneş, yorgun dönerken her günkü seferinden Ay, nöbeti devraldı, çıkıp hafî yerinden; Akşam, ufka, ışığı titreyen bir mum dikti, Akşam, yine içime ılık damlalar döktü... Anılara dalarak, bir hayâlin başında Avuturken kendimi, hoş bir gün batışında, Beni hayallerimden çekti, kopardı, söktü, Akşam, yine içime ılık damlalar döktü. Batan gün, belki sessiz bir selâm gözlerinden, Belki, bir tutam anı, yılların izlerinden... Akşamın hüznü, yine, vurdu, boynumu büktü, Akşam, yine içime ılık damlalar döktü... Bu hüzün akşamın mı, benim mi, şaşıyorum, Akşam içime çökmüş, akşamı yaşıyorum. Akşam, yine içime yokluğun gibi çöktü, Akşam yine içime ılık damlalar döktü... Ünal Beşkese |
Çok, çoook güzel ve duygulu...
Selam ve sevgiler efendim...