BODRUM...Bodrum ve aşk düğümlenir ruhun boğazına hıçkırık gibidir her harf her kelime her cümle ve dizilir sıra sıra boğulur adeta şair velhasıl yağlı bir urgan gibidir kimi zaman şiir yazdı ve buruşturup attı hiç beğeni almazdı bu şiir yazacağı şiiri asmayacaktı hemen sayfaya çok emek vermiş gibi havalı olmalıydı böyle koymuştu kafaya demlenmesi gerekirdi şiirin öyle zırt bırt yazarsa kalitesi düşerdi sıra dışı olmalıydı sözleri öyle er kişi her kişi anlamamalıydı on numara olmalıydı çözmüştü bu işi hıımm bu sefer ne yazmalı acaba diye düşündü karanlık bodruma inerken gözüne eski ayakkabılar ilişti "bir çift bot ve sanrıları" evet evet adı bu olsun şuh kahkaha atsın mesela ayakkabı boyası finalde şair kötü yola düşen ve hayatta tek başına kalan bot"la parise kaçsın serçelerin gözyaşları kanlı aksın ayakkabı bağı ve boyun bağı Jiletle intihara kalksın şair ay ışığında atıyla şaha kalksın mutfakta al yanaklı domates salçaya abayı yaksın duygular tavan yapsın salça kavonozu tuzla buz olsun masmavi bir bulutun gözleri dolsun yağsın domatesin yüreğine pembe umutlar biraz isyan biraz nisyan olsun tanrı tanrıça her işe salça söylevler küfür argo tuz misali fazlazı zarar değil azı karar değil bol bol olsun azıcık dram acı biber gibi tatlı masallar tutkulu aşklar ekşi ayrana ballı soda ne kadar anlaşılmaz o kadar iyi kayık yüreğe hepsi boca sütlü baklava geçirsin cinneti bol limonlu imge salatası bu sıralar çok moda bol gözyaşı ah ile vahlar finalde şair damdan düşüp ölmeli ordan burdan toplayıp şiirine katmalı hacıya hocaya da çatmalı az biraz kodeste de yatmalı her yere her şerre uzanmalı eli kafası hunili şair çölleri geçmeli olmalı mecnun deli düşmeli kasketi görünmeli keli İşte böyle bir tema şimdilik bana yeter dedi ve başladı yazmaya ego işte seviyordu takdiri hele de o övgülerle dolu yorumları hayranları böyle dilden anlıyordu çözmüştü artık onları bitirdi gülerek şiir’i çıktı bodrumdan elinde kara defteri bilmez ki babası merdiven başında bekler elinde feneri gel bakalım dedi neler karıştırıyorsun neymiş şu bodrumun sihiri aldı okudu bir çırpıda şiir’i önce sarardı sonra morardı rengi yok yoktu şiirde mübarek sanki bit pazarı tanrı şeytan şirk küfür cin peri elma armut hepsini şiir’e süpür hacı hoca üfür yavrum üfür "Kim yazdı kızım " dedi cevaptan korkarak şair cevap verdi "ben" dedi tırsarak baba yırttı attı kağıdı konuştu yüzü kızararak afferin kızım iyi halt etmişsin edebiyat dersini yüz puanla geçmişsin ... "bu yorumdan etkilenen şair; babasının yorumunu kırmızıya boyadı ve çok etkili yorum yaptı." ... |
Demin şairi gördüm. Atıyla dörtnala rüzgâr gibi geçti bizim oradan.
Tebrikler.
Sevgilerimle