PARÇALANAN YÜREĞİM
PARÇALANAN YÜREĞİM
Yusuf Yılmaz Bu vatan için onlar, vazgeçtiler; anadan, bacıdan, yardan. Kolay değil, can veriyorlar can! Başını yastık yerine, taşa yasladılar. Yıldızlar solgundu, geceler ağırdı, Soğuğu iliklerine kadar işleyen ayazlar. Kara dumanlar tütüyordu mavzerinden. Gecelerden yorganını, güneş, çekti aldı üzerinden. O öğretmen yerde kanlar içinde yatarken, Mehmedim sınırda kahpe kurşunlara hedef olurken, Anaların çığlığı göğe yükselirken, Yüreğim bir yere çarpacak. Kimselere kızamadım, Durdum durdum. Aynaya bir yumruk vurdum. Parçaladım kaderin bana yüklediği yükü! Ayna kırıklarını batırdım feleğin gözüne. Artık kıyametler kopacakmış, Yıldızlar sönecekmiş, Düşündükçe ben, yaşarken ölmüşem. Onlar bu dağlara tek tek geldiler. Korku nedir bilmediler. Seni düşünmek, sana dua etmek, ibadetlerin en güzeli. Sizlere layık olamıyorsak, Vazifemizi yerine getiremiyorsak, bize yazıklar olsun. Onlar bu dağlara tek tek geldiler. Korku nedir bilmediler. Tanrımın bu kutsal topraklara verdiği, en şerefli armağanı şehitler. Utansın! Utansın! Sizi, bir an bile olsa, kalplerinden terk edenler. |