Şikayet edesim var
Bol keseden gavur demişsin bana
Bak durmuşum sabah namazına Hani nerde sen imanlı şeyh güya Sana ne bu şair kafir,münafık olsa Şikayet edesim var seni hakka İmam demem her sakal bırakana Çatasım var takkeyi ters takana Kara cahil bilmez nedir şiir mani Sanki o ev sahibi bizler konuk Kanıtları varmış ya kime tanık Şahitlik edermiş bizler ise sanık Hele sorun şahitliği niye dandik Çoban mı ki güder iki üç dana Dermiş cennet tapulu hep ona Mesih girecekmiş gece rüyasına Şair yazarsa cihan dar gelir sana İblisleri taşlarmış bir kaç taşla Oysa yetmez mi çakıl atsa aynaya Bilmiş cehaleti ekip biçilen tarla Okumadan kitapları yakmış harla İnsanı rengine göre ayırmış Sanki yedi düvel ceddi ermiş Onun bildiği hakka varan sırmış Asıl sır insanî olmak bilmezmiş İmandan ilimden anlıyormuş Sayfa sayfa kanıt yazıyormuş Derim cahil olmak ne de zormuş Hakikat ona görünür, bize sırmış Zikir yok dalmış ruhlar alemine Zikri geç fikir olsaydı dar zihninde Sövmez idi dört kitabın ehline Güvenmiş onun bunun kalemine Sanki cennet gizi alamut kalesinde Sözleri çokça basit aklı kamikaze Sanki ermiş çağırmış herkesi derse Kaftan giymiş edası yenilmiş nefse Kürre i arz da kitabı tek o okumuş Kainatı ilim ilim kilim gibi dokumuş Aklı kainatta hiç kimsede yokmuş Gardaş sende kibir ne de çokmuş Haklısın kin bilmeyiz yolumuzda Buyur sende taptuk dergahına Biz gök şarabı içmişiz ilahî aşkla Bilmezmiş iblis kaçar şair taşlarsa Kafir bilirmiş dört kitabın ehlini Yapma gardaş yeter ki ol insani Kafir olsa pir olsa sana ne derdi Sana mı kalmış sarhoşun tasası Biz hem Pîr Abdal hem Yesevi Cahil ya övdüğü kim bilmez ki Ecdad ordusu tümden bektaşi Biz asya pîri biz anadolu dervişi Sorsalar bilmez kim Ali Şîr Nevâî Çağırıyormuş bizi kutlu davasına Birkaç köşk versek yeter belki ona Dermiş cennet tapulu hep hep ona Oysa dili söyler yetermiş bir hırka 72 huri beklermiş onu kapıda Melekler halı sermiş güya önüne Böyle kelime ile sererler seni yere Konuk olma iblise cehenneme Gardaş tapulu mülkün mü o bahce Gardaş bilmez mi belki bilemez Taş ata ata sırat köprüsü geçilmez Ata dedik, küpe binmiş oysa bilmez Bilmez mi ecdat da bizim atamız Herşeyi geçtim tanımaz Yesevi’yi Yürümez taşlı yollarda Yunus gibi Duydun mu hiç kimdir gönüllerin piri Biz yesevi, taptuk, mevlana dergahı Tuttum zihnini boylu boyuna serdim Bilsin kimseyi kırmak değil derdim Bu yazı belki onu biraz olsa germiş Şaire taş atarsan cihan gülermiş Müslüman hakaretle olunmaz Ecnebiye küfürle insan olunmaz Madem översin dini edep ile öv az Madem yazarsın edep ile ilim yaz Kin tutma şaire zeval olmazmış Kusur yok taşlarımla selam verdim.. |
yüreğine sağlık dedim,
söylenecek her söz söylendiğinden sustum.
eyvallah.