KİRAZ AĞACI (15)
Gelmeye göre haziran sıcakları;
Yuvarlak tatlı, çifte küpeli vişne kırmızısı renkli meyvalarla dolandın, Kiraz Ağacı’m. Üstünde öbek-öbek kelebek-böcek haşır-neşir, yaprakların zümrüt yeşil, meyvan ballı-mı-ballı, dilim damağıma yapıştı kaldı. Şu anda ülkemde her nedense; bir saray uşağı, bir entellektüel avukat ahmağı, aptalca hem kendine atıyor kazık hemde başkan olduğu Meslek Odası’na, yazık! Mangaldaki ateşi almaya maşa olarak kullanan, keyifinden el -avuç ovuşturan, iki diplomalı bir Hünkar ise sarayında çok mutlu, ateşten eli yanmıyacağından. Günün birinde “Kadı Başı” olmaya umutlu böyle bir adam, böyle bir avukat birgün köşeye sıkışır mutlak. “Ben önermedim Çoklu Baro’yu!”diye kendince başka bir oyun oynuyor ve kendini kurtaracağını sanıyor! Adı üstünde; Bu bir Ali-Cengiz Oyunu! Sen tabiki bilmezsin ne Baro’yu, ne Ali-Cengiz’in kim olduğunu değil mi? İyisi mi, Her iki masalı sana başından-sonuna anlatayım Kiraz Ağacı’m: “Vaktin bir zamanında Bu masaldan alınacak hisse ise şöyle; Ülkemde bugünlerde avukat olacak bir kepçe kulak, durmadan kıyafet ve kişilik değiştirip, madrabaz, sihirbaz, hokkabaz, düzenbaz, canbaz bağnazlığı ile tilki gibi kurnazca gayesine ulaşacağını sanıyor, bence yanılıyor. Birde; “Grup Yorum suçlu!” diye Ölüm Orucu uğruna ölenlere dil uzatmazmı bu yalak? kafam ha attı, ha atacak! Direnişleri uğruna yürüyen Baro Başkanları Polis tarafından sokulmazken Ankara!ya Türkiye Barolar Birliği Başkanı bu avukat yandaşlarıyla Anıtkabir’e gidiyor; “Şip-şak!” Ata’mın huzurunda birde Fotoğraf çektiriyor. Ben insan olduğumdan utandım, Kiraz Ağacı’m? Keşke senin gibi bende ağaç olaydım, olaydım-olaydım da her baharada çiçek açaydım; haziranda meyva İnsanı mutlu kılmaya, arı-kelebek-böcek üstümde öbek-öbek, haşır-neşir, yapraklarım zümrüt yeşil, meyvam ballı-mı-ballı, doyurmaya insanı, sonbaharda solunca yaprak, kopup-düşecek toprağa umut olarak her yıl yeniden doğacağım yaprak-çiçek-meyva olacağım; “Tadlandırmak için gözü, nefsi ve damağı.” Ama ülkemde bir entellektüel insan ahmağı, nedense anlamadan yaptığı hatayı kendine atacak devamlı kazık, başkan olduğu Meslek Odası’na yazık! |