ACILARIN EŞREF SAATİDİR ŞİİR...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Düş meclisi… Devasa bir hazine belki de metruk düşlerin habercisi o zemin ve ehli keyif bir mizacın da dokunulmazlığına şerh düştüğü. Mavinin müebbet yediği, aşkınsa ritim bozukluğu ve şarkıları atan benzinde asılı nakarat yüklü kelam ve işte titrek ışığın büyüdüğü daha da büyüttüğü kor hece. Şimdi metruk düşlerin yabancısıyım, Yalancısıyım da ömrün Ket vurulan her dehliz Ayağın tökezlediği bir iz Şimdilerinden yoksun şairin Tüten burnunda En büyük hasreti Kendine özlem biriktiren bir kış güneşi. Oysaki latif mevsimin g/izinde saklı bulutlar Yorgun halkalar Gözün ve gönlün güller açtığı zalim sevgilinin Habercisi işte yorgun posta güvercinleri Titrek hecelerin namelerine Dökülen perçemi Sihirli gecenin yankısına Hazır ve nazır bir tebessüm Ellerimden kayıp giden matem ve hazan. Nicedir asılı kaldığım ilkyaz Nasıl da kavurdu küle dönüştürdü bu sevgiyi Gözden ırak olduğuma bakma, sevgili Gönlün ufkunda batık bir gemi Aşkı ve yolcuları tahliye ettiğim Elbet en son ben terk edeceğim kırık dümeni Kırgın kalbimde uçuşan rüzgâr Dağıtan matemi Hazan yüklü kollarında sevginin Elem düşkünü bir zalimden dökülen Her hece ve yemin. Bağdaş kurduğum kadar Bağdaşamadığım bir evren ki Küskün mizacıma da en yatkın elbet Aşkın ve metruk düşlerin Habercisi Ne zamanki yatıya geldi hasret ve özlem Sanma ki zaferi kazandın Sevgiden yana düşkünlüğüm Sevebildiğimden de fazlayım hani Yakın durduğum o gök kubbe Ta ki açılana kadar Hak kapısı. Acıların da eşref saatidir şiir ve Gece Bil ki taşkınlara mahal verir Ne zamanki kıbleye diktim yüreğimi Gözlerimdeki tevazu ve hasrettir Beni bana yakın Seni ise uzak kılan Bunca bilinmez. Beklerim kabrine yüreğin Kenetlendiğim kadar bunca hüzün Yeter ki uzak olsun senden. |