Soruşturma
Çöl gibi düşünmekten göremeyince demek
Boşuna tutulmuşuz cennet denen yalana Hiç sana sordurdu mu doğacak öleceksin Okuyup düşünenler uymasın çöl yoluna Tanrı seçmiş diyorlar üç beş aynı soydan da Hiç sormuyor akıllım bu ne torpilli talim Babasını bırakıp kaçıyorlar boydan da Oğlunu kesmek için bıçak biliyor zalim Tanrı için hep çapul peşinde koşan canlar Tanrıyı zengin etmek çün kibir kin bürünür Şimdi yapay zekayı bekleyen ol cananlar Robotlarla birlikte secdede mi sürünür Düşünüp kusurunu Tanrının dinin ins’in Gidermek için çalış kıyma hiç bir insana Sende semer mi var ki Tanrı sırtına binsin Küfür etmeden söyle insanca gel lisana Çöl yalanı piramit gibi yükselir yerden Firavundan farksız mı acep taptığın soyut Musa gökten ateş mi düşürmüş de çok erden Göğe çıkmış da gelmiş sanki torunu Mahmut Hemen de kızıverir köpürür öldürmeye Kimseye faydasızdır eskinin inançları Çıkış bulundu artık bu devri bildirmeye İllahi Tanrıyı mı diriltsek bilinçlere Kaç ölü Mabutlardan sığın ilme bilime Ahlaklı olmak için boş saksını çalıştır Papağandan teyyare nakşedip her kilime Yeni bir Tanrı doğur bu devre bir alıştır Ölüm ölüm diyerek korkutma aydınları Yakıp yıkıp küfredip yücelir mi hiç millet Evi olmayan Tanrı dünyada ev istiyor Ey gönül Tanrıların hastalığı bir zillet Tanrı hastalığıdır kul aramak kendine Tedavi etmek gerek kurtulup ol ayyaştan Kapatıp Tanrıları gönül hastanesine Dna’yı yeniden yazmak gerek sil baştan |
kusura bakma Ekrem can,
epey külfetli bir şiir
çık işin içinden çıkabilirsen.. :)))
sevgiler...
ömrün huzur yolu
en sevdiğin de yoldaşın olsun