DÜŞ KIRINTILARI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Özenti bir düşe mahal verme ki? Haşa, güzel Rabbim… Lakin içimden gelen ve bir ömür hamt ettiğim… Düş kırıntılarından resmettim bu şiiri Şiir olmaya nazmet ömrü de tevafukla beslerken Düş gücüm ve zaaflarım En çok da serildiğim yüreğim İklimlerin nazarında neye delaletim kim bilir? Küskün mizacımla yeltenmedim kötülüğe Bir haris yürek ki kalbura dönen nicesi Niyazlarımla aitim ben evrene yeter ki Fıtratımdan da uzak dursun zalim ve sitem. Aşkın hamurunda şekillenen mizacım Öykündüğümü de birilerine sanmasın hani hiç kimse Ölümlü güdülerden arındım ben En çok da efkârın iz düşümü Çatık kaşlı olmak ne demek? Hele ki izafi iken o yanıp sönen ışık: Ve titrek ellerimde Düş küremle mevcudiyetim Aşkla hemhal bir nizam. Günü küredim çoktan Belalı zanlardan uzak Sevdaya yatkın katıksız ve pervasız fıtrat Tünediğim ne ki? Hele ki türediğim ve doğurgan duygularım Meylettiğim de değil hani içimden gelen İçine düştüğüm tuzak En çok da bir ömür hem kendime yakın hem uzak. Bir muradım var mı sahi dile gelmeyen? Ne sen sor ne de benden düşsün tek hece, azizim. Bir azat edilsem yeter ki kötülük ve sefaletten Kuracağım o düzen: beylik tabiriyle Cennet bahçem Rabbimin sunumu En azından severken düşmeyen gözümden İçine saklandığım mekân ki akla zarar Meltemin iniltisi nasıl da ırak Şimdi kanadığım tek sureden mi medet umduğumu sanırsın? Daha binlercesi, azizim Hele ki İlahi Aşka kucak açtığım içimde saklı suskun mizansen. Gün mizaçlı bir şadırvan İçimde ne buhran ne katlarca yalan Varsa yoksa dilimden düşmez şehadet Şahidim olsun ki Rahman Çektiğim ne ki gözünde ahvalimin Bir firar ki evrenden yana elemim Bir meclis ki âlemden değil de yansıyan matemin Dinine vurduğum zaruri bir mekân Bilsinler ki Rabbime ve kabrime özlemim. |