GiderkenArdından/Bakarken
Kaynar denizden geçip sıratı biçer gibi,
Keşti gâmdan vazgeçip ebedi seçer gibi, Zahirin kucağında panzehir içer gibi; Bir esriyiştir gitti can elimden yiterken. Gönlüme âhu güldü, hasret yağdı tenime Dört duvar oldu umman, özlem sardı evime Hayal sığ bulut doldu hicrân vurdu bendime Görünüp te gül ziyân güneş gibi batarken. Bembeyaz anıtlara kazınan yazıt gibi, Açık kapı önünde gerilmiş engel gibi, Yaşanmamış anılar çoktan yaşanmış gibi; Yüreğe mil çekilip gönül feryâd ederken. Milyon kere söylenen tövbeler unutuldu, Baharım güz olmadan umutlar kurutuldu, Son nefesin an suyu sanki erken yutuldu, Yeşeren yazgılarım kansız kalıp solarken. Mercan kayalığında görmeden yaşar gibi, Dertlerin yamacından kementsiz geçer gibi, Sancılar sancısını umarsız seçer gibi, Karanlığa kapıldım gün az önce doğarken. Yeryüzü yağmur yağdı gökyüzüme sel vardı. Dağlar suya karıştı, denizler alev aldı Hırçın yaralar gibi bedeni ölüm sardı, Duraklandı hayatım sen bu elden giderken... (Ve şimdi yanma vakti...) 30.01.2006 21:24:00 Yılmaz Helimergin |