KALEME KİLİT VURULMAZ...
KALEME KİLİT VURULMAZ
Kaleme kilit vurulmaz derler... Oysa, toprağaına tohumunuzun gark olduğu ülke. Körpe bir fidan iken Bir fiil can suyunuzun verildiği töre, Yaşadığınız yöre, Almış olduğunuz kültür ve terbiye. Nail olduğunuz sevgi Duyduğunuz saygı buna izin vermez. Daha yüreğiniz çiçek açmadan elleriniz kelepçelenir. Diliniz budanıp prangalanır. Mor fisranlı yavuklusunu uzaktan, uzağa seyran eyleyen Yağız bir delikanlı misali İçini çeke, çeke Ak duvaklı sayfaları seyrana dalar kaleminiz. Rengarenk kır çiçekleri arasında Koşup oynayarak Güven içinde gönlünce büyüyemez mısralar. Yüreğinizin sesini özgür bıraksanız bir dert... Bırakmasanız bin dert olur içinize. Güneş görmüş kar misali erimiş akmış. Çığrından çıkmış Batının kölesi olmuş deyiverirler Kalplerinden yüzünüze beraber Zihni pas tutmuş purslu beyinler. Kimse demez ki Sızı derinde Bırak özgürce halay çeksin kelamı kağıdın üzerinde. Yeter ki Aklı fikri ikamet etsin soy ağacının gölgesinde demezler. Gecelerin karanlığına saklanır Hisleriniz, duygularınız, düşünceleriniz Yazar, yazar geri silersiniz dizeleri. Belki kimse işitmez.. Kimse okumaz ama Siz avaz, avaz dünyanın kulağına fısıldarsınız sesiz çığlıklarınızı.. İspirto misali uçup giden Elvan, elvan mısraların arkasından Genziniz yanarak bakarken Mecbur bırakılırsınız Kaleme kahır tasmasını takmaya... Ve Daha doğarken öksüz kalır Uğruna çarmıha gerildiğiniz şiirler... Nafize 11 Haziran 2020 13.27 |