SEVGİLİN’olursun sorma!!! ne ben anlatabilirim, nede sen anlayabilirsin. Tarifi yok yalnızlığın be sevgili... hangi lisana, hangi aksana, hangi lügata sığar ki ah bir anlatabilsem ah, şirazeden çıkar cümlelerim. Dilsizdir yalnızlık... "derin acılar gibi dilsiz" ençok, kalabalığın içinde koyar yalnızlık, en acı da, zifiri gecenin tenha koynunda işte... Üstüme üstüme yıkılırken duvarlar, silüetini çizer tavana, umutsuz gözbebeklerim... "kirpiklerim fırça, gözyaşım suluboya" Aheste aheste doğrulup kalkarım yatağımdan... Ve, pus perdeli penceremi parmaklarımla silerken, o mehtaplı gecede, her kayan yıldıza senin adını koyarım sevgili... "samanyolu" Şöyle düşün dünyam, ben seni, sokağın tavanı, semanın dibi kadar severken, Sen, asumanda tutulmaz bir dolunay olursun mihrimahım.... . sen, bensiz derin uykuların bilmem kaçıncı saatinde, kaçıncı düşündeyken, ben sensiz yalnızlığın, taaa... cehennemi dibindeyim... işte öyle birşey haberin yoktur. Ben sensizliğin koynunda, kaç geceyi katlettim, kaç takvimler yırttım? kaç yelkovan battı yüreğime, kaç akrep soktu, kaç yalnızlık bıçakladım, ve, kaç yastık ıslatıp, kaç yorgan ısırdı azı dişlerim, bilmiyorsun ki... En çok, en çok da, ne batıyor içime biliyor musun? sensizliğin yorgunluğuyla uyuyan gözlerimin, yine sensizlikle, her sabah sol yanımın boş bir kalabalığa uyanması... Biliyor musun? dünkü sabah bu sabaha, bu sabah da, yarınki sabahın "sensizliğine hamile" Doğurmuyor ki zaman! Ben, her akşam sensiz bir kalabalıkla uyuyor, her sabah, sensiz bir yalnızlıkla uyanıyorum. Ve, alnından vurasım geliyor yalnızlığı.... Hani, " kıyısız sevgiler beslerim sana" derdim ya! "hasrete, dönüştü" Bilmem anlatabildim mi? böyleyim işte... Ya, sen? "sen nasılsın"? Ozan Figani ( Erdem Gümüş) 10.06.2020 İzmir |
Bu siirin icinde kendimi göüdum, cox ağir.
Hormetle Ozan Figani.