Sükûnet' i Ağırlamak
Gün, kırmızı güllerin açtığı bir gündü.
Sükûnet çaldı kapımı, buyur hoş geldin. Sordum halini; hatırı geri mi döndü? Bakınca bildim lâllığa; kabul, hoş geldin. Sustu her şey; yoldan geçen her araç sustu. Halı sahada maç oynayan gençler sustu. Sustu çocuklar; ağlayan her bebek sustu. Sükûnet konuşunca, diğer her şey sustu. Dili deniz, sözü derin, vardığı kalpti. "Ben" sığlıkla, daha daha kıyısındaydım. Dili çekti ve sözü aldı benden beni. Yüzmeyi bilmezdim, ölüme yakın mıydım? Önce sızı açtı gözlerini; ürperdim! Pınarımdan attı boşluğa bir kaç yaşım. Tükürüğümle boğulup kendimden geçtim. O konuştukça içimdekini boşalttım. Çığlıklarım sessiz kuş oldu; "azametli." Çığlıklarım evimdeki sükûnetle eş sesli. Çığlıklarım dağı taşı yürüten ali. Susma sükûnet! Sustukça bu can zulmetti. Mesut Tütüncüler 08.06.2020 DENİZLİ |
Kutladım kalemini ve eserini
Gönlüne, ömrüne bereket
Sağlıcakla