KİMSELER BİLMEZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir resme şiir yazılır mı? Yazdım işte..
Ve daha bin tane yazılır sanırım bu fotoğrafa.. Fotoğraf sanatçısını not almamışım.. Bu fotoğraf çoktandır durur dosyalarımın içinde.. Fotoğrafı çeken sanatçıya saygılarımı sunuyorum.. Keşke adını not alıp burada yayınlayabilseydim..
Beş yaşındaymışım
babam trene koyup anamla bizi İstanbul’a saldığında. "Siz gidin ben geleceğim" demiş trenin penceresinden sarkan gözü yaşlı anama.. "siz gidin ben geleceğim".. Gittik.. Telefon yok Telgraf yok Tanıdık yok Eldeki parayla önce bir otele ordan bir konduya taşıdık "gelecek" umutlarını babamın.. Saçının teli bile yorgun halde gelirdi anam; sabahları gittiği zengin evi temizliğinden; babamı beklediğimiz son yedi yıldan beri.. Her sabah beşte kalkar önce akşamın yemeğini pişirir ortalığı toparlar, çıkmadan önce parmaklarını yüzümde gezdirip "canım oğlum" der, koklayarak öper ve çıkardı; geldiğinde buna gücü olmayacağından korkarak.. Güzel annem benim.. Gözleri güzel kokusu güzel yorgun saçları güzel annem.. Otuz yıl oldu gittiğinden beri.. Gidip dönmediği o kahrolası dünden beri tam otuz yıl.. Dönerken yolda araba çarpmış ve kurtaramamışlar onu.. öyle demişti başımı okşayan polis.. "Üzülme" demişti.. "Herkes bir gün ölecek.." "Üzülme.." O gün üzülmez de ne gün üzülür insan?.. O gün dökülmez de ne gün dökülür göz yaşı?.. Ağladım.. İçim tükenene nefes alamayana kadar ağladım öldüğünde.. Ne uyumak istedim ne de uyanmak bir daha.. Gittiğinden beri her gece gördüm rüyamda.. En çok da yorgun saçlarını işten eve döndüğündeki; Çorbayı ısıtırken -bana belli etmeden- elini tezgaha dayayıp, gelmeyen babama ağlamak isteyip yorgunluktan ağlayamadığında, bir eliyle arkaya attığı yorgun saçlarını.. Ana kokan saçlarını.. Gittiği günden beri geçen her yıl bir çizgi bıraktı alnımda anama dair.. Ve yer açılsın diye çizgilere her yıl terketti yerlerini saçlarım saygıyla.. ve anamın yorgun saçlarından bana kalan sakalımdaki yorgun beyazlar şimdi.. Onlar gibi dağınık onlar gibi bembeyaz.. Eskimiş parkamla eskimiş kazağımı saymazsak ve kırarsak aynaları; kimseler bilmez kaç zaman geçtiğini.. Hala yorgun saçlı anamı Hala "gelecek" babamı beklediğimi kimseler bilmez.. Ve kimseler bilmez uzattıkları çayla; "için ısınsın" derken aslında canımın üşüdüğünü.. Bunun içindir durmadan ellerimin titremesi; kimseler bilmez.. |
Akşam akşam vallaha ağlattın beni.
Finali özellikle mükemmeldi.
Daim takipçinim artık bilesin.
Selamlar. Kal sağlıcakla...