DEPO
Sol kolumda 5 sigara yanığı.
Sırtımda kırıldığını tahmin ettiğim odun parçaları. Bir yudum su içmekten mahsur bırakılan rujlu dudaklarım. Yaralarım kabuk tutmaktan habersiz biçare. Uykusuzluktan kızaran gözlerim. Geçen salı 800 tl’ye aldığım ayakkabımı aradı. Kimsenin geçmeye bile tenezzül etmediği yere Sürüklenirken çıkmış olması gerek. Zaman algısını yitiren beynim. Dün bütün gün yanıma bile gelemediği o saatleri Doğum günü olarak kabul etti. Galiba onunda benden önemli yapacak işleri vardı. Sol yanımda doğum günü pastası yerine Kapıya ses çıkar umuduyla attığım odun parçaları vardı. Demir kapıya her dediğinde çıkan umutsuzluk sesi Bir karış genişliğinde üzerinde çiçek desenli bir pencere. Pencereden güneş ışığı neredeyse girmeye korkuyordu. Zemini rutubetten yer yer yeşil yosunumsu küf bağlamış. Soğuktan titreyen elleri cebinde. Kararsız adımlarla deponun rutubetli beton zeminini arşınladı. Somurtuk bir çehreyle pencereden bakmaya çalıştı. Pencere boyunu aşmaktaydı. Artık tüm kuvvetini pencere bakmak için harcadığı biliyordu. Bir umut bir iz bulmak kaidesiyle. Çocuklar gibi zıplamaya başladı. Hava kararmış,birazda rüzgar esiyordu. Bakma acısını değiştirdiğinde. Ağaçların dallarının haybeye salladığını gördü. Pis deponun çekilmez kokusu üstüme sinmişti. Şuan yemekten çok ablamın bana mevzuniyet töreninde aldığı parfümü üstüme deli gibi boşaltmak geldi. Oda çantamda kaldı Çantamı nereye bıraktığımı bile hatırlayamıyorum. Beni buraya tutsak eden kişi herhalde onu kendisi almıştır. Keşke düşürmüş olsam diye içinden geçirdim. O küçücük çantada hayatım saklı idi. Yine o dayanılmaz sigara kokusu. Ve anahtarı her çevirdiğinde çıkan ses Her şeyin yeniden başladığının habercisi. Sigara içen biriydim ama Bir gün kollarımda söndürüleceği aklımın ucundan bile geçmezdi. |
"Sigara içen biriydim ama
Bir gün kollarımda söndürüleceği aklımın ucundan bile geçmezdi"
oldukça naif hatta serseri bir rüzgâr gibi esen anlatım kurşun yemiş gibi bitiverdi
okumak zevk verdi teşekkürler