hal lisanı
Gönül alemi güneşin karanlığında
Silindi yıldızlar, sırrın fırçası çizdi mehtabı Gözyaşı düştü hali terennüm eden tabiata Yazıldı gönle ademden beri var olan o hal lisanı Her kelam acının lehçesi Noktası ölüm virgülü umudun sesi İşitilir hala mecnunun dirisi Kalemi göçer kelamı kalır anlatılır hal lisanı Edep kuyusundan olur bir yudum su İner gözlere o ebedi buğu Susturur dili gönlü eder fani yolcu Sebebi viran şehirlerden kalan o hal lisanı Diyardan diyara değişir anlatım İnsandan insana değişir yazım Alem değişir amma hal ademden beri aynı Göçen yaşadı kalan anlatır ölümsüzdür o hal lisanı Agra’ya varır insanlığı kıskandırır Dağa çıkar işler her taşa kahır Mısırda göreni eder kör sağır Yaşamadan hissedilmez o hal lisanı Kul eder duasını kader Allah’ın emri Her kula nasip olmaz aydınlığın fecri Bilirim kimse seçmez vuslat için mahşeri Ademden beri nasip iledir o hal lisanı |
Emeğine yüreğine sağlık
Selamlar