AŞK REZİL OLDU
AŞK REZİL OLDU....
Bir kadın oturuyordu. Yaşadıkları belki basit bir köşe yazısı.. Her akşam içindeki boşluklara misafir oldu. Aşkın derin hatlarında çocuk yüreği hiç ip atlamadı. Elvedayı öğretmekten yoruldu kuşlara. Sevildi ,hissetmedi. Sevdi,bilinmedi belki. Tanrı hep kurban ister. Aşk ağır geliyor,kabul. Aşk rezil oldu. Giden geri gelmiyor. Yürekler fahişe. Terk edilmişlik kürtaj artığı bu devr-i aşkın içinde. Bir duvarın üzerinden kaçar gibi mi kolaydı her şey. Ruhunu katlettiğinde farkına vardı kadın. İçtiği sigaraların dumanı tüttü tüttü. Kokusu sindi tişörtüne . Saçlarına sürdüğü lavanta yağının kokusunun ırzına geçti. Yırtılmış ten çorabına uhu sürmeyi unutturdu aşk acısı. Dolaptaki beyaz elbisenin vişne lekesini temizletecekti. Puzzle’ın bir parçası koltuğun altında kalmıştı. Selim Bey’in iş raporları mutfak masasında çatlayıp kudurdu. Annesine internetten getirteceği bluzun sayfasını kaybetti. Cahide Teyze’nin sakızlı kahvesini içmeye gidecekti pazar günü. Bira şişelerinin kapaklarına bir bok vermiyorlar kızım. İç iç nereye kadar aşk. Mavi ortancaya yine su vermeyi unuttun ,kuruyacak kızım. Unutma ! Her derdin bir çaresi var elbet ! Kestirme bir yol bulunur elbet ! ARZU GÜNAL /27.5.2020 |
öz acının ve hatta belki de derin bir özlemin çocukları gibi.
ve bir o kadar da naif işlenmiş bir nakış gibi.
Ve evet bu köşe yazarı yararı yaralardan yararlı bir yaramaz nisan yağmuru.
tebrik ederim...