. Sevgi mayaladım gönlümde göle Nasibini almak zor geldi ele Dostlukta sahtelik...vefada hile Sezdim...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Müjde umar iken onca dilekten Yırtıldı umudum yamadan, ekten Bahtın kapısında yaz beklemekten Bezdim...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
İnsan bu! Üzgünse, buruksa yürek Hâlinden bellidir, söze ne gerek Sözde dostlarımın üstünü tek tek Çizdim...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Ne hazan son buldu, ne bora, tipi Ağzına dek dolu ızdırap küpü... Sabırla aramda iğreti ipi Çözdüm...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Âlem haz demlerken aşk ateşinde Yazdan iz aradım güz güneşinde Vîran bahçelerde bir gül peşinde Gezdim...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Zordu imtihanım, yordu bu hayat Ne gün yüzü gördüm, ne bir gün rahat İstinat duvarım ilhamı, heyhât; Üzdüm...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem nâmerdim;
- böyle bilinsin! -
Ayar tutmayınca bahtın ölçeği Kök saldı sînemde hüzün çiçeği Tatlı hayallerden acı gerçeği Süzdüm...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Can bedene külfet, ruh tene yular Dumura uğradı bütün duyular Hadsiz heveslere dipsiz kuyular Kazdım...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Bir cevap beklerken her "niçin, nasıl" Ömür sahnesinde artık son fasıl Öyle doluyum ki...yâni velhasıl Kızdım...Gidiyorum, son perde insin! Dönersem namerdim;
- böyle bilinsin! -
Yaksa da talihin cefâsı, cevri Nârına eyvallah; Rabbimin emri Sayın ki bu kadar ahdimin ömrü Bozdum...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem nâmerdim;
- böyle bilinsin! -
Ne talih yaverdi, ne ilham mîrim Bir tek kalemime müteşekkirim Tükettim heceyi; bu son şiirim! Yazdım...Gidiyorum; son perde insin! Dönersem nâmerdim;
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Son Fasıl Dram - II - şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Son Fasıl Dram - II - şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Anlamlı Güzel bir eser okudum Yüreğine Sağlık, İlhamın bol,Kalemin Kavi olsun. Sevgiler. Selâmlar. Şiir tadında; Hayrlı günler Hayrlı ömür Hayrlı Bayramlar dilerim.
Bana hinlik yapma ! Bu bölüm bana ait... İşine gelmezse engellersin. Şu yapmacık tavırların yok mu ?! Endişen olmasın Afet ablaya senden daha yakınım. Ama beni zan altında bırakacak bir yorumdu. Herkes istediği şeyi yazmakta hürdür. Ama istediği yere değil. Bu sevgi pıtırcığı modların bana çok naylon geliyor. İstersen engelleyebilirsin.
Sayfa benim sayfam ise, ki öyle görünüyor, hür iradesiyle, teveccüh gösterip, teşrif eden herkes arzu ettiği yere mesajını bırakabilir. Bırakabilmelidir.
Kaldı ki, ifadeleri, her zaman olduğu gibi, yine müsbet ve kucaklayıcı.
Düşünmek, sadece konuşmadan önce değil, yazmadan önce de önemli ve gerekli.
Afet Hanımın varlığı sizi ürkütmesin. İçinizden geldiği ve kaleminize yakışacağını düşündüğünüz şekilde yazabilirsiniz.
Ahmet kardeşim hemşehrimsin, aynı havayı soluduk, düşüncelerimiz fikirlerimiz de yakın, seni kardeş kabul ettim bana kimse teklifte bulunmadı sadece kendi isteğimi yazdım. Yorumun altına da konuyla ilgisi olduğu için yazdım. Yukarıya yazsam ne alaka denilebilirdi. Kimseyi üzmek kırmak istemem hele de sevdiklerimi, bunu biliyorsun sanırım.
Bu ve benzeri sitelerin büyük katkılarıyla kalemler gelişip, çok sayıda çok güzel şiir yazanlar olmasına rağmen; özelden dahi gönderdikleri mesajlarla üzüntülerini belirten, teveccüh gösteren dostların varlığı büyük onur.
Biraz da şaşırdım doğrusu.
Sebeplerini saymaya kalksam kırgınlık listede yer bulamadığı için depresyona girerdi muhtemelen.
Siz;
"BİR SES BANA DİYOR Kİ!"
Şiirinizi paylaştığınız gün kararımı vermiştim. Bayram günlerinde dahi umut kokan, neşe veren dizeler yazamayan; mütemadiyen hüzünlü heceleriyle insanın içini karartan kalemin kızağa çekilmesi gerekti.
Öyle de oldu.
Siz de bilirsiniz. Önceden bu kalem böyle kasvet kokmaz, kahırlanmazdı. Alzheimer bir anne ile hassas bir evlat yüreği bir araya gelince kalem tebessümü unutabiliyor. Hissettiklerimi siz çok iyi anlarsınız.
Öte yandan; malum, eksiğimiz çok. Aslolan güzel yazmak değil, yazdığımız güzellikleri yaşamaktır. Aynı anda iki işi başarmakta zorlanınca doğru olanı tercih ettik.
Bugüne kadar sizler gibi değerli dostlar ile şiir solumak, paylaşımlar büyük mutluluk verdi. Çok şey öğrendim, onur duydum.
Çok değerli kalemler gelip geçti buradan. Biraz zorlanmış olsam da bu şiirden sonra geri dönmek karakterime yakışmaz.
Ben şairden çok şiire bakarım, bir saygısızlığı olmayan kişilere (en sevdiklerim de olsa) onların hatırı için uzak durmam. Şiirleriyle yorumlarıyla mesajla hakaret edenlere bile kızgınlığım kısa sürede geçer, bozuşmamak için uzak dursam da iyi şiirlerini okurum her zaman. Bu karakterimi seviyorum zaman zaman zarar görsem de. Bence bırakın kırgınlığı bir arada barış içinde yaşayalım. İhtiyacımız var.
Kuş yemini yerken ürküp uçmasın diye yönünü değiştiren hassas bir yüreği elinizdeki şablona oturtup, çok kırdınız mirim.
Mazinin kara kaplı kitabını açmak yerine, müsbet yönde değişen hitabınıza odaklanmayı tercih ederim.
Şairler, hakikatte ilham eline bakan dilenci hükmündedir. Avcumuza konanla kibirlenmek yerine aczimizi görüp, düşünmek gerek, kanaatindeyim. Tezahürü de ihsanda, ikramda bulunana şükürle, teşekkürle olur, malumunuz.
Bir Türk Genci :) olarak emin olun duru, berrak öz Türkçemizle yazmayı çok isterdim. Abim de, 45 senesini Silahlı Kuvvetlerimize adamış bir subay olarak aynı dertten muzdarip. Ben başaramasam da, bizden sonraki kuşak başarır belki.
Huzur içinde birlikte paylaşımlar yapamasak da; hakâretsiz, kırıcı olmadan ayrılabilmemizi de başarı olarak görüyorum.
Bugünkü üslubunuz için teşekkür eder, iyi günler dilerim.
Hepsini okuyamadım kusura bakmayın. Sondajlama usulü okurken gözüme bir iki şey takıldı ama mübarek gün onları da es geçtim.
Kalem sağlam. Ödüller almasa şaşardım. Ama yürek konusu biraz tartışılır. Ayrıca Gülzar'ın arapçası farsçası beni bağlamıyor. Biz Türklerde genellikle bu güzel kelimeyi kadınlarımız isim olarak tercih eder. Ondan dilim sürçmüştür.
Ayrıca benim fıtratımda gammazlık yoktur. Dün benzer bir olay için örnek bile vermem gerektiği halde bildiğim üç beş kişiden kimsenin adını zikretmedim. Etmem de !
«–Ey güneş, sen ne doğudansın, ne batıdan, latif bir nûrla parla!» diye hayranlığını ifade etti.
Peygamber Efendimiz, ona da;
«–Ey şu değersiz dünyadan kurtulan aziz varlık, doğru söyledin!» diye buyurdu.
Orada bulunanlar hayretle sordular:
«–Ey insanların en şereflisi, en büyüğü, onlar birbirine aykırı düşen sözler söylediler, fakat siz ikisine de; ‘Doğru söyledin.’ diye buyurdunuz; bunun hikmeti nedir?»
Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, buyurdu ki:
«–Mü'min ayna gibidir. Bakan kişi kendini görür.»”
O Rahmet Peygamberi’ni kātil sûretinde göstermeye çalışanlar; O ilâhî aynada, kendi vahşî, kan dökücü iğrenç suratlarını gördükleri için, beyaz perdeye bu kara lekeleri sürdüler. Fakat beyaz perdeye de ekranlara da yansıttıkları ancak kendi portreleri oldu.
Ebû Cehil; zeki idi, akıllı idi, beyni Allâh’ın verdiği melekelerle mücehhezdi. Fakat gönlü bir çıfıt çarşısı hâlindeydi. Kalbi, haset ve kin doluydu. O kalbin; hidâyet gibi bir arayışı, hakikati bulmak ve tâbî olmak gibi bir derdi yoktu. Bu sebeple; Varlığın Nûru’yla muâsır olmak, O’nun mûcizelerine şahit olmak gibi lütuflara eriştiği hâlde, îmânın öncülerinden değil, küfrün elebaşlarından oldu."
Biz de, Rabb'imizin Eşref-i Mahluk olarak, yarattığı insana yakışır şekilde yaşamanın ve bakmanın gayreti içinde olduk. Bu arada karışımıza ağzı, niyeti, tıyneti, karakteri bozuk yaratıklar çıktı. Imtihanımızdan bir cüz olduğunu farkedemeyip üzüldük, önemsedik, cevap yetiştirmeye çalıştık.
İnsan, mayası sağlamsa ve iradesi iblisin elinde değilse zamanla olgunlaşıyor, daha az hata yapıyor. Burada niyet ve gayretin büyük önemi var tabi.
Niyet okuyup zahirden hüküm verebilme becerimiz yok. Kalpte/kini bir Allah bilir bir de kalbinde/kinin sahibi.
Bu yorumu neden ve hangi düşüncelerle yazdığınızı bilemem. Lakin, üstteki kıssayı hatırlattı bana.
tartışmalara sürüklenme endişesi, anlamsız gruplaşmalardan hoşlanmayışım, abartılı övgülerden uzak olarak sayılabilir.
Değer verdiğim ve birlikte aynı edebî havayı solumaktan onur duyduğum dostlarım kimliğimi de, kadın olmadığımı da bilirler. Afet Hanımefendi Ablamız gibi yani. Peygamberini gülle özdeşleştiren bir milletin "Gülzâr"ında "hanım" görmek pek isabetli olmamış. Akılda, fikirde ne varsa, zikire de o yansırmış. Böyle midir bilemem.
Güzel bir Edebiyat Sitesinde paylaşım yapmak zamanla alışkanlık da yapabiliyor. Haklı gerekçelerle kızıp, küsüp ayrılan çok olduğu gibi, geri dönenler de var...Benim gibi, Afet Hanım gibi...v.s.
"Dönersem Namerdim!" sözü kapıyı paylaşımlara kesin olarak kapatan bir kalemin ifadesidir.
Günümüzde her üç kişiden beşi şair olduğuna göre, ne varlığımız bayram sebebi, ne yokluğumuz aratır. Birçok yarışmada dereceler kazanmış, 1.likleri olan (buna Avrupa Şiir Yarışması 1.liği de dahil) bir kalemin (samîmi dostlarımı tenzih ederim) övgü, beğeni peşinde koşmayacağını herkes tahmin edebilir.
Her ne kadar yorum size ait olsa da, cevabım sayfamı ziyaret nezaketi gösteren kalbi güzel, fikri güzel, zikri güzel herkese.
Sitelerde varlığımın nezdimde öneminin olmadığını şu şekilde de isbat edebiliriz;
Bir kişi kurallar gereği iki isimle paylaşım yapamaz diye hatırlıyorum. Arzu eden yönetime şikâyet ederek tüm paylaşımları çöpe attırabilir. Önemli değil.
Yorumunuz çok güzeldi! Şiire şiirsel katkınız da kaleminize yakışmış.
Kalem hecenin tadını alınca, şair şiir müptelası oluyor...maalesef.
Maalesef! Çünkü yapılması gereken bir yığın işimiz, vazifelerimiz, sorumluluklarımız var aynı zamanda.
İlham'la kalemin kıskacında yelkovanın ardından sürüklenmek yoruyor, yıpratıyor insanı.
Mirim, muhteşem yorumunda koluma asılsa da! , bu şiiri paylaştığım hiç bir siteye geri dönmedim. Keskin ifade kullanmam o yüzden yâni.
Sizler gibi samîmi ve değerli dostlarla çok güzel tasarlanıp sunulmuş nitelikli sitelerde edebî havayı solumaktan onur duysam da, ecel emaneti almaya geldiğinde beni ilhamın peşinde koşarken bulmasını istemem.
İmanlı insan olarak; okuduğumuz, öğrendiğimiz kısmen de dizelerimizde dile getirdiğimiz güzellikleri ve doğruları, hayatımıza yansıtmak, yaşamak vaktidir. Daha dikkatlice ve daha özenli olarak.
Şiir okudum değerli kalemden
Daim olun inşallah