İÇİMİZİ KATLEDEN SESSİZ GÜRÜLTÜLER
sorma !
izimi, gizimi gönül hırsızımı kalp yetmezliğimi sorma öyle kusurlarımı da alenen yüzüme vurma yelleri tanımaz bazı tenler kimyaya değil fiziğe meyleder içimizi katleden sessiz gürültüler hazırlar atimizin inikasını yolumuzda ayı kapanı fark etmiyor kimse sırtlanı, çakalı öykümüzün en esrik yerinde karşımıza çıkansa ütopik arı kovanı kim baksa der ki bu sene örümcek ağı moda oysa; ölüm korkusuyla yaşama sevinci arasına kapısı kilitlenmiş bir oda pişmeyen tencere denizi göremeyen pencere yıllarca bakar gözlerimizin bebeğine var olan uçurum ihbar eder hayatımızı itibarımızı da içimizi kemiren inat sazdaki mızrap sözdeki azap sevene ne mutlu sevilene de toprağın altında dinleniyor belleğimizde taht kuran ölüler ve dillenen ahirler ve zahirler |
dünün yükü ve günün bir de güdülerin.
misafirlerimiz var geçmişten gelip yatıya kalan ve direncimiz var.
mutluluk bir piyango.
özlemle geçen zaman işin ilginci neye özlem duyduğumuz da belli değil.
ve tıkıldık dört duvar arasına gerçi dünde kalan kaygıları zaten sıkışıp kalmışken yüreğin de tentesine konan kuşlar var ve lades dediğimiz bir iklim...
hayırlı bayramlar diliyorum
nice bayramlara İnşallah sağlıkla huzurla.
sonsuz selam ve iyi dileklerimle