SAAT KAÇ
SAAT KAÇ
"Bekle geliyorum baba" dedi, Telefondaki ses. En güzel elbiselerini giydi. Ayakkabısını bir gün önceden cilalamıştı. Son kez aynaya baktı. Saçlarını önce arkaya taradı. Olmadı. Yana doğru döktü saçlarını, Çünkü yaşlandığı anlaşılmasın diye. "Bismillah" deyip kapıdan çıkarken, Hanımı gülen gözleriyle, "Güle güle" dedi kocasına. Önünden siyah bir kedi geçti. Kızdı ona. Tam tren istasyonuna doğru geliyordu ki Bir şey unuttuğunu fark etti, Saatini. Geriye dönmedi. Trenin gelmesine az kalmıştı. Uzun, tığ bir ses duydu. Kapılar açıldı. Gelenlere tek tek baktı. Beklediği yoktu. İkinci trende olabilir diye düşündü. Beklemeye koyuldu. Bu sefer ki tren sesi biraz daha uzundu. Durdu kapılar açıldı. Yine yoktu beklediği. Üçüncü treni beklerken, Saati sordu. Artık bugün başka bir tren gelmeyecekti. Ertesi sabah aynı yere geldi, Bu sefer saati koluna. taktı. Trenden inenleri kolladı. Beklediği yine yoktu. İçinde bir şeylerim burulduğunu hissetti. Saat kolundaydı ama, O, yanındakine, "Saat kaç ?" Diye sordu. |
Emeğine yüreğine sağlık
Selamlar