HASTANE BAHCESINDE GECELER 2
HASTANE BAHÇESİNDE GECELER
Yusuf Yılmaz Sıra sıra dizilmiş oturaklar, Üstünde oturur donuk bakışlı adamlar; Bazılarının gözleri imdat arar. Ah bu doktorlar! Nasılda insanüstü çabalar. Onlar, Gökyüzünde parlayan yıldızlar. O arada birden bire Acı acı öten siren sesleri duyulur; Acile doğru bir koşusturma. Bir tarafta şaşkınlıktan olmuş sanki taş Bir tarafta iki el arsında bir baş. Hastane bahçesinde geceler, Uzun, yorgun ve bitkindir; Bir çığlık, Vurur yaralı bağrıma, çatlatır yürekleri; O anda, dost düşman ayrımı yapılmaz Öpmek gerekir o mübarek elleri. Daha kuşlar uyanmadan, Emer özgürlüğün kanını bir yılan; Köpeklerin uluması hayra alamet degildir; Gidenler gelenler Ambulansın etrafında pervane olmuş beyaz kelebekler... Tan atarken, minareden Yanık bir sela okunur; Sesi ta öbür mahalleden duyulur; Sedası, Gökyüzünün sonsuz maviliğinde kaybolur gider. Toprak, bağrını açmış misafirini bekler. Hastane bahçesinde geceler... |