HÜKÜMAhu zar eden bülbül, sözle teselli olmaz, Her kuruyan tomurcuk, aslında bir ölümdür. Hatalı bir kararın, ne yapsan yeri dolmaz, Adaletsiz her hüküm, aslında bir zulümdür. Bir çiçeği sevmenin elbet bir bedeli var, Bazen açmaz, nazlanır; bazen başından savar, Eli ile gel derken, birde bakmışsın kovar, Beni mahzun eyleyen, vefasız bir gülümdür. Sen hükmünü vermişsin, ne söylesem nafile, Kulak bile vermedin; şahide ve kefile, Yorgunluktan bitaptır yola çıkan kafile, Vaha görünen serap, bil ki benim çölümdür. Meylettiğim ne varsa, hepsine düşman oldun, Bu kadar yakıp, yıktın; söyle bana, ne buldun? Beni mahvettin amma; sen de sararıp, soldun, Elinle kuruttuğun, can bulduğum gölümdür. Viraneler gül vermez, bülbül zaten uğramaz, Âşıkların halini, bazen akıl kavramaz, Demiri kesen kılıç, seven kalbi doğramaz, Aşkın kitabı kalın, kim bilir kaç bölümdür? Acıları gömmeye ne toprak var, ne yürek, Mezarımı eşmeye ne kazma var, ne kürek, Namazımı kıldılar baktım gülümseyerek, Musallada bekleyen; yalnız benim külümdür. Sabri Koca |