GARİP
Yokluklar içinde harabe evde
Bir köşede oturup ağlardı Yalnız yaşıyordu kimsesiz sahipsiz kalmıştı garip Ne halini soran olurdu Nede anlayan yokluklar içinde kıvrandı garip yatağı taş idi yorgani çile hiç birzaman getirmez dile Bir gün yolum düştü Bu harebe eve halini hatrını sorayim dedim oturdu bir taşa ıslandı gözü bi okadar mağrur manalı sözü Sevdaya yaralı kanıyor özü ufuklara dalıp takıldı gözü yüreğimi yaktı garibin sözü buruk bir vedayla ayrıldı garip yıllar geçti aradan yine yolum düştü garibi görmeyi istedi gönlüm evi viraneydi yıkılmış kimse yoktu içinde biraz ilerledim buruk biçimde bir mezar duruyor tepe başında yaklaşıp bir dua edeyim dedim mezarı görünce yandı yüreğim bir garip yatıyor ey yolcu yalnız yaşayanlar anlar garibi bir garip doğdu bir garip öldü bu dünya gariplerin dünyası kendi gibi garipti mezarı virane kalmıştı bir ömür yüreği onu yaradana dönmüştü garip |