ÇAMURLU BOTLAR
Tek kelime ile "Soyun" diye emretti.
"Üstündekilerin hepsini çıkar. Çırılçıplak kalacaksın" dedi. bacaklarını kırarak dizüstü yere çöküverdi. Boynunu bükmüş öylece olacakları bekliyordu. Yüzündeki şaşkınlığı görmek için bir maaşını fedaya çoktan razıydı. Mesele çözülmüştü artık. "Şu, yaşlı bir adam vardı... O mu?" diyebildi. O gece tutuklandı. Önce inkâra kalkışsa da, Evindeki çamurlu botlarını açıklık getiremedi. "Söylesene, ne düşünüyorsun? Genç kızı öldürmesi için bir sebep lazım. "Eh, şimdi açıkla bakalım bana. makul bir izah aradı ama bulamadı Sibel hanımdan Para istemiş ama her seferinde reddetmiş. Bu durum bir cinayet sebebi değil mi? "Saçmalama!" diye kükredi Başkomiser Salih.. Cinayeti zanlısı koşmak için biraz fazla yaşlıydı. Gayriihtiyari ayaklarına baktım, Ancak 42 numara olmalıydı. Ama şimdi yeni bir sorunla karşı karşıyaydım.. Bot veya çizme izlerinin boyu oldukça büyüktü ? Birden beynim karıncalanır gibi oldu. O yağışlı ve fırtınalı gecede Site bekçisi kafa çekmişti uykuya dalmıştı Kış mevsimi sitede in cin top oynuyor. Bekçide bunu bildiği için sızmıztı. "Devam et" dedi Baş komiser. Yaşlı kadının gördüğü sarı muşambalı adam, Cinayet olayı yavaş yavaş beynimde canlanıyor. O sırada beynimi meşgul eden bir sorun daha vardı Öyle fırtınalı bir gecede, saat ikiye yaklaşırken Genç kız hemen kapıyı açması biraz zor gibi geliyordu. Tanıdık bir sima ile karşılaşması lazımdı oysaki ? Kapıda hiç bir zorlama işaretine rastlanmadı ? 45 numara ayakkabı izi bırakan kişinin katil olduğunu düşündüm.. Korkarım sizleri de buna inandırdım.. Böyle düşünmekte haklıydım. Zira haklıydım ipucu bulmaya çalışıyordum. Aklım iyice karıştı. Katilin salondaki ayak izleri nasıl ortadan kaybolmuştu? Cinayetin mutfakda işlendiği apaçık ortada Aklımıza gelen tek makul açıklama salondaki izlerin cinayet sonrası temizlendiği noktasındaydı. Çamurlu ve kanlı yer bezleri aramış ama bulamamıştık. Katil herşeyi önceden tasarlamış Yani katil hem cinayet aletini hem de kirli bezleri yanına alıp uzaklaşmış. "Rahat olun amirim, bu defa tüm taşlar yerine oturdu" diye fısıldadım. Başkomiser başka sual sormadı, birkaç saniye dalgın dalgın düşündü. Bunların hiçbir yeni bilgi değildi ? Sabırsızlanmaya başlamıştı. "Evet" dedi Başkomiser "Uyandığınız saati hatırlayabilir misiniz?" Bekçi aval aval bakakaldı "Herhalde ikiyi geçiyor olmalıydı. İki buçuk filan, belki de üç. Başkomiser silahının kabzesi ile bekçiye vurdu. "Lütfen yeniden hatırlamaya çalışın" dedi "Neden böyle bir şey soruyorsun?" "Olayın onun nöbetine denk gelmesi, perişan etti. Vicdan azabı çekiyor, acaba benim bir ihmalim var mı diye kahroluyor." "Nasıl bir ihmal?" Diye sordu Başkomiser "yani katilin siteye girişini görmeliydim" Polislerden biri, "Dur bakalım!" demişti. Hızla kapıyı açtı Bekçi gelen genç kızın sevgisi Başkomiser içinden Katil olduğununa eminim diye içinden geçirdi ? Tabii bu da bir varsayımdı Hemen tabanlarına bakıp orada da çamur izi aradı fakat Çizmeleri pırıl pırıl... |