Ah! Şimdi egede olmak vardı..
Bronz tenli gecelerinde
Gitarist mızrabı vurunca teline Nasıl da dumanı tüterdi Paterica’nın Beş mumlu alevler üstünde Boğuk bir ses gelir denizinden Çakıl taşları yontunurdu Semada ay bardağımda buz Ah! Bu kalp seni nasıl unutur.. Mavisinde rüzgar yüzdürüp Sesini dalgalarla duyurmak vardı şimdi Güneşinde meyve gibi pişip Denizine düşmek vardı Ah! şimdi egede olmak vardı.. Selam... bir limonata lütfen Eylül gibi serin olsun.. Yanında bir çay lütfen ağustos sıcaklığında olsun.. demek vardı.. Rana |
hevesimiz kursağımızda kalacak
başkasını bilmem-ben imrendim de
elden ne gelir - kutlarım...