TOPAL EŞEĞİM, DÖN GERİ
Eşeklerle çıkardık
Sabahın ilk ışıklarıyla Yola. Ne güçlükler aşardık Habibullah’ın yardımıyla. Sabah ezanıyla uyanır Yatsıyla dalardık uykuya Bilmezdik öyle Dost dediğimizi İki pula satmayı da. Bulduğumuz gün yer, Bulmadığımız gün şükrederdik. Ne girerdik strese Ne düşerdik cinnete Tek emelimiz vardı; O da girmek Allah’ın cennetine. Söyleselerdi eskiden Yüksek binalar dikilecek Adına apartman denilecek İnsanlar girip de içine Birbirini bilmeyecek. İki kelam edip Sürç-ü lisan etmeyecek. Tok açın, Zengin fakirin Halini bilmeyecek. Güler geçerdik be edem Dili ne söyler de Kulağı duymaz kelem. Bak hele bak laf edene. Ağlar iki gözü, iki çeşme. “İnsanlık öldü der de” Düşer sonra neşe içine. Sözümüz uzun da kısa kesmeli. Kumaşı üstüne ölçüp de giymeli. Bir söz söylüyorsan, iki dinlemeli. İnsan, gözünü biraz da kendine çevirmeli. Gün akşam oldu da, Dön, topal eşeğim köye. Yatsı ezanı okunmak üzere. Kapatmalı, kapıyı pencereyi. M.Ö./2008 kahramanmaraş |