Kuşkulu ölümsemelerle başlayan
uzun seslerden sonra
tılısımlı fısıltılar
göze çekilen iki mil-
körlüğün en kısa şafağında
kuşkulu uğultular
bir kapı eşiğinde sırat
99 melek, toprak renginde, haki-
katin- arzında ve arşıaleminde
okunmalar, okumalar, lavlar
putperst katipler azap yazan
papazlar hahamlar ve çöl ortasında
güneşlenen paygamberler
bize, akrep, yılan, çiyan vesaire
zihnimizin zehirlenen alanına ekilen cehennem etkisi
ot bitmez gri gömütler
korkularımızdan beslenen tiranlar
altında su, siyah, sıcak ve karanlık ve uçan ejderhalar
mutasyona uğrayan tanrılar
gerçek üstü ışın oyunları
her şey kendi kurgusuna eşit
zamanın gözlerinde bin titan geçer hepsinin elinde tanrı kılıçları
hafızamıza yüklenen karanlık orman kuşkulu kaos
hayal toplayıcı gölgeler filii yalnızlıklar
uzun bir dal gibi duruşu, ağacına kendini asan siyah
Orda Budha yalnız, Dante yorgun, Darvin kederli
Hades sürgünden dönmüş ihtimal...
Göğe bakma zamanıdır çatısız penceresiz
parçalanıp dökülen yıldızlar
kesintisiz ölümün Cebrail, Mikail ve İsrafil’in de yakalanmasını buyurur. En sona da ölüm meleği kalır ve onunda ölmesini buyurur...
kesintisiz kötülüğün doğmasında
larvaların eşgal değiştiren ruhu
gökyüzü kadar tedirgin
insanlığı bir tabut gibi bırakan acının kıyısına
yeryüzü toplamı kadar ağır suçlu
Bir gün derin uykunuzda uyanma ihtimalinizi
bir gün gerçekliğimizin satatik derinliğinden uyanma ihtimalinizi
ve bir gün beni anlama ihtimaliniz var diye
Seviyorum sizi ..


ÇÇ_