KORKUYORUM
Gülümsedi....
"Tıpkı babam gibi konuştun." Yüzüme anlamlı bir şekilde bakarak, Hayretle beni süzmüş, "Sen ciddisin,"demişti "Ne oldu, nereye gidiyorsun?" Bedenim seni terk edecek biliyorum "Üzülme," diye fısıldadım kulağına. Her şey düzelecek. "Korkuyorum," diye fısıldamıştı. "Kimden?" "Her şeyden... Öncelikle de hayattan." Ölmekten.. İçimde anlamsız bir korku var Kendime lanetler okumaya başladım Saatime baktım, on ikiye on vardı. Bu kahrolası yerde kalamazdı Saatler kaybedeceğime derhal oraya gitmeliydim. Tekrar durdum... İsmimle hitap eden şahsı tanımaya çalıştım. Yüzüne bakakaldım Hoş bir hatundu, Kırmızı uzun bir elbise Gereğinden fazla dekolte değil mi bu elbisen? Mağrur bir edayla gülümsemişti. Kendimi güç tutmuştum. O kadar güzeldi ki alacakaranlık ta gün doğdu "Sen de duydun, değil mi? Melül melül etrafa bakındım. Tıpkı dün geceki gibi Karşımda Azrail’i bulacaktım Verilen antibiyotiklerle iki gün içinde zar zor toparladım Mantıklı bir sebep bulamıyordum, Uykusuzluktan bitkin düştüğüm hallerde feri kaçmış gözlerinde iki damla yaş vardı. Ben de afalladım. Endişeyle yüzüme baktı. “Korkuyorum,” dedi. Reddedilmekten korkuyorum. Artık ikinci bir kere reddedilmeye tahammülüm yok, Şaşkınlığımı ifade etmeliydim. Nefesim kesilir gibi oldu bir an. Üzgünüm, ama ziyadesiyle geç kalmış. Öyle değil mi? Ölmek istiyorum Sıkıcı bir andı. Sessizlik uzayınca ayağa kalktım. Gitmeye hazırlanıyordum. Yine kısa bir an duraksadı. Seni sevmiyorum dedi “Affedersin,” diye mırıldandı. Senelerdir onu bu kadar gergin ve sinirli görmedim. Silah eline çok yakıyordu oysaki Benim silahım nereden buldun onu ? Asık yüzüyle, “Çantamdan,” dedi. Veda etmek için elimi uzatmıştım. Son kez dokunmak istiyorum. Rakımdam bir yudum aldı, bol suyla beraber. Çek vur hayatım değişir hayatımı.. |