Ne ürettin hiç demi? Kime gülümsedin en son milletin tepesinde? Kasiyer süzerken arkadan seni Küçük çocuklar dolaşırken eteklerinde Anlam bulmaya vakit harcadın mı söyle? Kim üzdü diye sordun mu perişan birine? Duvarlar arasında kapatırsın kendini Kilitli kasalar arasında sözcükleri Gökdelen gözlerin şimdi sadece tavanı süzer Böylesi kahrolası hayat senide altındakileride üzer...
Hangi toplum içinde bir müdürdü lakabın, Hangi toplum benimsedi seni okadar Çıkartıp kürsüsüne Beyin molekülleri eriyorken gizliden gizliden. En iyisi olma çabanı yakıştırıyormuydun kendine? Düzelttiğin hangi sistem var hani! Düzelttiğin hangi kurallar? Ne düzelttin söyle? Yakan yanmış ütü geçmekten üzerine Düzeyselliğin sınırını zorluyorken karabasan otelinde, Hangi kadmin yanlışını yıktında geçtin...
Ne kolay ya öyle! Torpille, misilleme üzerine yığınlar akıtıp Yukarı verilen avuçlara balyoz indire indire, Ruhu tanıtan kelimelerin kalemini kırıp, Serserileri çekipte köşeye polislerle vururdun masumunu, Hatasız sunucularında hata bulupta Kendi kendine o müthiş duvarına asarsın Orhan Gencebay’ın şu sözünü "Hatasız Kul Olmaz"
Olmaz evet! Böylesi olmaz Olmazlarla süründü millet Birkaç fikri törpülemekle adam olunmaz Sahip çık hadi bana, ona, kendine Önce sen şasırtmalısın bizi AllahAllah’larla biten laflarımı esirgeme! Yutkunuyorum ciğerden, Elde yarım bir puron tüter ezelden Grileri geçirdin yine üzerine Taktın en siyah çantanı kefenden Şimdi bize muhasebeni tut yine Ve nasıl "olmaz"larının tarifiyle uyut Bugünde.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Olmaz Müdür! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Olmaz Müdür! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.