Boşa Değil
Güneş boşa kızıla boyanıp batmıyor
Boşa kopmuyor takvimden bir yaprak daha Ay çiçekleri, akşam sefaları boşa bükülmüyor Karanlık, aydınlığa bestelenmiş en güzel şiirdir Penceremden göçen kuşların sırası Martın, kazma kürek yaktırması Boşa değil bu adamın, adını duyunca güller açıyor sanması Bir yavru düşerde ağlamaz anasının kucağını koklayana kadar Kimi de yoksundur anasından biri varlıktan biri yokluktan ağlar Vadesini dolduran hasta dokuz ayı deviren bebek sessiliğin sonundaki fırtına tüm bu bekleyişlerin nedeni sensin Zamanın en tatlı götürdüğü sensin çaresizliğin en güzeli bile gidişini seyretmekmiş ve bunca zaman geçmişi gözlemem; akrebin, yelkovanı geçmesini beklemekmiş |