Ey insan
Vicdanı taş kesilmiş, ne insanlar çoğaldı
Merhameti kaybettik, görmedin mi ey insan Kime sordum ise de, zelil paktan doğaldı Bu dünya mı nedendir, sormadın mı ey insan Kafesinde bülbüller, kanat çırptı öldü de O görünen pınarları, asıl kurak çöldü de Korda yanan yürekler, savrulurken küldü de Mazlumları şefkatle, sarmadın mı ey insan Hakikati çiğneyip, doğruluktan kaçanı İlim irfan adına, yalan riya saçanı Kula kulluk edip de, mevkie yol açanı Hileyle hep arkadan, vurmadın mi ey insan! Dost kisveye bürünüp, yılan gibi sürünen Gaddar kalbiyle bil kimelek nura bürünen Bir namertti hepsi de, kahramanca görünen Yiğitçe karşısında, durmadın mı ey insan! Sözler dilde kaldı da, gönüller sükût oldu Seven masum âşıklar, gonca gülüne soldu Zaten bozuktu düzen, gidiş felaket yoldu Bu gidişle kendini, yormadın mı ey insan! Bir lokma ekmek için, ezildikçe ezildi Yoksullar sokaklarda, sıra sıra dizildi Sil gözyaşını çocuk, dünya ki çok rezildi Daha yolun sonuna, varmadın mı ey insan! Mehmet Muhlis Şepik |