AH İSTANBUL AH
böylemi olacaktık İstanbul
böylemi yalnızlığa mahkûm olacaktık parklarında gezmek ormanlarında piknik yapmak bile yasak şimdi Sultan Ahmet meydanında güvercinlere kim yem atacak kim Eminönü de keyifle balık ekmeğin tadına varacak Bebek de kim çay içecek adım atsak adımlarımız sayılacak bir zamanlar ne kadar samimiydik seninle değil mi ? Bostancıdan binip gemiye Kınalı adaya gitmiştik ta tepeye yaya yürümüştük orada ki pınardan avucumuzla birde su içmiştik ormanda kuş cıvıltılarına eşlik edip sonra sahile inip bir güzelde yüzmüştük ah İstanbul ah sonunda sensizliğe istemesek de katlanmak vardı sesini duymamak kokunu hissetmemek vardı en kötüsü eline dokunamamak gözlerine bakamamak vardı şimdi ne var ne yok diyenlere hicranım var a hu zarım var hasretim var diyorum meğerse onu ne çok seviyormuşum da bilmiyordum |
Esen kal..