Gel, Gelki...
Gel Gönül Hikayem,
Soluk soluğa koşar adımlarla, Düşlerin içinden sıyrılırcasına, Rüzgar gibi okşayan dokunuşlarıın gibi gel. Tebessümle saran bakışlarınla, Çocuksu hırcınlığınla, Zifirileri delen aydınlığınla gel. Erguvan berraklığınla, Titreten öpüşlerinle, Meşk eden sözcüklerinle, Kelebek gibi kanatlan gel. Ümitsiz geçmişi umuda boğan, Kışın ardındaki baharla, Sabahı aydınlatan sıcaklığınla gel. Miski amber kokunla, Melek misali saflığınla, Bitmesin istediğim sevişmelerinle gel. Damağımda doyamadığım tadınla, Yekpare olup kök salarak, Dalgaların sahilde usulca süzülüşü gibi gel. Şakaklarımda oluşan kıvrımlar gibi, Zamanı durdururcasına, Suyun ateşin korunu alışı gibi gel. Nar kırmızısı, Şehvetimin tek arzusu dudaklarınla, Baktıkça rüyalara daldıran ay parcası çehrenle, İçime dolup hiç gitmeyecek gibi gel. Pembe yanakların, Şefkat dolu avuçlarınla, Sarhoş eden bakışlarınla, Aklımı alan endamınla gel. Gelkiiii... Dinsin gönlümü meftuna çeviren yangınım, Dağılsın saçlarım ak ellerinin arasında, Ruhum huzura kavuşsun koynunda, Dokundukca kavrulsun dudaklarım dudaklarında.... 13:45 |