MEVSİMİN GÜLÜŞÜ YOK Kİ...Mevsimin bir gülüşü yok ki: Satırların kanamadığı yalan. Dudaklarımdan dökülen hiçbir hecede Saf tutmuyorum da Safiyetime yenil düştüğüm elbette Mecazi bir firar. Yakalandığım sağanakta Doluya tutulan yüreğin de eridiği Ne bir ferman ne de beylik bir söylem Nazarında hayatın Kürediğim hiçbir yalan da yok: Ne mavisine yenildim göğün Ne de titreyen siluetinde benliğin Kelamı diktiğim her selam Her nasılsa icabet etmeyen sayısız insan. Efkârın da yanık teninde Görünmediğime kani bir müfreze imim işte Kanatlanıp konduğum her renkte Kardığıma delalet hüznün de Firarına özlemim Yeter ki yenik düştüğüm Bu istiladan azat etsin beni Mevla. Ne kör yetilerim var Ne de kordan ibaret olduğum Elbet de değil bir hurafe Kalp gözüme sığan koca evren Kayıtsızlığına da helal olsun imgelerin Gönülde açan nice ukde Sarmalında hidayetin Gaipten gelen her sese yanığım ben. Elbette hicvinde göğün Yerin dibine girse keşke şerri iblisin Bir de muradı dillenen kör beyitler Kozamda saklı bir elem Yandığıma biat İzini sürdüğüm sevginin firarı Her nasılsa yenildiğim bir düzen Ne verilen muhtıra Ne emir eri benliklerin Sobelendiğim her izlek Kerameti elbet bedellerin Nasıl ki ödüyorlar bilip bilmeden. Tufanda izini sürdüğüm nice yıkık hane Bir karede mi saklı mevcudiyetim? Hani karekökü ömrün Denk düşüp de düne Yaftaların izi peşi sıra hayat Yaşananlar da hece hece dillenen Bet sesinde zalimin. Katık yaptığım her hatırat Elbet dizlerine serildiğim bir rahmet Hani olur da rast gelir içimdeki sefile. Bir umut bir hasret Nihayetinde yenik düşen kimse nefretine Uzak dursun benden Serildiğim kadar savurduğum Sevdiğim kadar da s/avunduğum Bir rutine denk düşen yüreğim. Nabzını almaksa yarınların Sehven gölgelenen nice muradım Taşkın sularda tıkandığım ansızın Ömre biat yaşadığım kadar sahip çıkmalıyım İçimde sakladığım masumiyete. |