Distopya
Distopya
ellerim bulut kokuyor dolaştıkça gökyüzünde damlaya hasret yürek hararet yerden toz kalkıyor burnuma yağma telaşım şimşekleniyor sırtıma denizler yüklü güneş yakılmış ay darılmış masa üstünde yıldız karılmış çocuklar çırpınıyor suyumda baloncuklar üflüyorlar havaya annelerinin eteklerini tuta tuta yaşlı dünyanın yaşlı insanları hacetsiz hicrette amansızlık adamlar yürüyor pusulasız büyük kumar blof nafile kazanmak kayıptan ağır kum fırtınası sahra kervansız vaha kaçıyor önümden koştukça yeşil uzaklaşdıkça ağaçlar kuruyor ağaç kurudukça güller soluyor güller soldukça aşk kaçıyor aşk kaçtıkça hayat ölüyor doğumum gerçekleşmiyor ilkbahar kucaklaşmasında Ahmet Coşkun |