DERDİM DÜNYA
Derdim Dünya, Dünya kadar derdim var
Birazdan da anlaşılacağı üzere Veya anlaşılamayacağı üzere Kelimelerden bile yalnızım bu aralar Tamamlayanım yok, okuyanım yok Söyleyenim yok, savunanım yok İki asır kullanılmaya kullanılmaya unutulmuş Söylenince şaşkın bakışlarla karşılanan Mezarda bir kelimeyim artık Naftalin kokusuyla özdeşleşmiş birkaç anı var Karmakarışık beynimin en derinlerinde Bir ses gelip gelip gidiyor "Her şey bitti." derken çıkagelen bir ses Aynı zamanda "Yeniden başladı!" derken çekip giden Dokunmaktan yana bu kadar çekingen olmayın Yalnızlığıma dokunun, dokunmakla da kalmayın Öldürün onu! Asırlardır bana yaptığınız gibi Öldürün! Öldürün ki derdim Dünya olmasın Tarladan bu sefer sıradan gülü koparın En güzelini değil Ben bunu yazmakla uğraşıyorken Yine bir yerlerde gül kokusu kan kokusuyla iç içe Denizin maviliği yavaş yavaş kaybolurken gözden Gözyaşlarının karalığıyla doğmaya çalışıyor Güneş Soluk sarı, donuk yüzler, ölük pörçük kelimeler... Derdim Dünya. Kimin değil ki? |