GECEDEN SABAHA DEPREM ÇARPINTISI
GECEDEN SABAHA DEPREM ÇARPINTISI
“Benim yasalarım var” dedi yüce güç Doğa Ana “Varoluştan beri süregelen yenilenmelerim var” Deprem, heyelan, yanardağ patlamaları Ve fırtına, çığ, sel, hortum, orman yangınları “Tanımlı; meteorolojik, jeolojik kodlarım var” Ve sonrası; yaşamın gül nefesinin vuruluşu… Gelişime ters düşen niteliksiz insan gücü, Doğa cömertliğine umursamaz davrandıkça Bu kadar iç edilişe bir yanıt olacaktır kuşkusuz Sınanmaya hazır olunuz, ihanetler çoğaldıkça Geceden sabaha sarsılarak, ağlay/tan topraklar. Söyleyiniz, ne hafifletir, ölümü, acıyı ve korkuyu … Kör olur ya insan, kendi yaşamına göz diker Kaç yıl sonra, kim bilir ne zaman ve nerede “Olmaz ya, bula bula bizi mi vuracak deprem” Kim sevmez ki, umutla, iyimserliği ölümüne! Coğrafyada varsa fay hattı, yakındır cehennem İlle ki Doğa Ana, sözünü geçirip darbesini vurur… Sen yine Doğa Ana’nın sözünü dinle ey insanoğlu Doğal afetlerden kaçınılmazken; “neler yapılabilir”? Marmara, Gölcük, nice depremler şimdi de Elâzığ Sağlamsa inşaatın, denetlenmişse eski yapın Deprem vurduğu an korkma, yüksek olsun moralin. Umutla hoşlukta ol; can, mal, mülk kaybın en azdadır… Gecenin koynunda haykırdı gerçeği Elâzığ’da deprem İnsanlar dışarıda, sokaklarda, göçük altında zor bekleyiş Çadırlarda parçalı yaşamlar, yarınlar toz duman içinde Ne varsa su yüzünde; kayda alınmamış, göz ardı edilmiş Güzel, uyumlu ve güven içinde yaşamayı sever insan Tüm kalpler ve saniyeler çarparken deprem gerçeğine… GÜLŞEN ŞENDERİN |