Dudaklarım ateşDudaklarım ateş sen yorgun bir uçakla benden havalanırken gökyüzüne ben, kuşlara, mektubumu teslim ediyordum bulutlarda okuyasın diye mektubumun içinde dudaklarımı gönderiyordum öpsün, mutluluktan boğsun diye şimdi, sevda zamanı şimdi mutluluk lakin, yokluğunda, şarkılar avutmuyor dakikalar, ha bire birbirini yavrulamakta gökyüzü, hep karanlık, hep güneş bir ağaçta sallanmakta bulutlar yağmur bile dökmüyor korkusundan dem tutmakta bense, yokluğunu avutuyorum aç, viran ıslak bir çilekeş zaman diliminde ve kimseler duymamakta sen yorgun bir uçakla, benden havalanırken gümbür gümbür ben bir mektubun içinde kaynıyordum hüngür hüngür dudaklarım ateş fısıltısı dudaklarım kıyamete eş ve sabaha uyanırken güneş ben seni giyiyordum üstüme çiçek dallı, yürek allı yar kokulu bir yarım buse sana uzaktan uzağa sevgilim, kalbime usul usul, kimseler görmeden yerleş ve dudaklarım, ateş Kibar Tavasav |