Kiraz gözlümÇakırın meyhanesinde, kadehler arasında gezinirken sana rastladım kiraz gözlüm bir dilim beyaz peynir gibi tenin sana rastladım kiraz gözlüm gel, utanma sevişelim kadehe sarılmış dudak misali tutkularım içiyorsam, seni içiyorum bir dilim karpuza döküyorum gözlerimin yağmurunu sarhoş oluyorsam, namerdim rakıdan sana oluyorum kiraz gözlüm kendimden geçiyorum tadından Çakırın meyhanesinde, kırmızı bir bisikletle, gezinirken kiraz gözlerinde loş bir sarhoş müziğin, ince kıyılmış kırıntıları dökülüyor ruhuma içiyorsam, namerdim rakıdan seni içiyorum kiraz gözlüm seni içiyorum en tatlısından Çakırın meyhanesinde, hayaller sarılmış, duman duman beden ben senden, ve teninden ve gözlerinden ve dudaklarının kıyılarına, dökülmekten kurtulamıyorum hayaller sararmış harbiden bedenim benden kopuk gitti gidiyor peşinden bedensiz kaldım, eyvah, geçtim rüzgar gibi hasretinin içinden seni, doldurup doldurup, kadehlere döküyorum içmek neyse ben seni, buz gibi, rakı niyetine içiyorum Çakırın meyhanesinde, rakının dudak payında dudaklarının, sinmiş kokusu sallanıyor derbeder hasretin, bir şişenin dibinde dolanıyor seni sevmenin, musikisi, notalarla, girdap gönlümü idam ediyor kılıç gibi keskin, ateşin, bütün tenimi, yaladıkça yalıyor ben, bende değilim Çakırın meyhanesi yanıyor İstanbul yerinde değil kayıp bir gezegenin denizinde, karpuz kabuğu gibi sallanıyor ve dolgulu ve kırmızıyı kıskandıran ve tenimi azdıran kiraz gözlerin, kirpiklerinin ahulu dansının arasından bana baktıkça, bakıyor merceğinde sevişmelerini özledi gözlerim içiyorsam namerdim rakıdan Çakırın meyhanesinde, ben, kiraz gözlerini içiyorum, en tatlısından ve hesabı, ayrılığa yazdırıyorum, ödesin diye kıyağından ve dilimde kırık bir ezgi gülün yaprağı küsmüşse dikenine diken neylesin bülbüle, feryat neylesin, rakı neylesin gönlüme kiraz gözlerin, yok işte, yok benimle Çakırın meyhanesinde, ben, kiraz gözlerini, bekliyorum göndereceksen, gönder, bir şişenin dibinde hasretini mezelerle içiyorum ve ben, Çakırın meyhanesinde iksir olmuş sevgim tüterken yalarken bütünümü yıldızlara kurşun, hasrete dize dökerken yak, tutuştur kiraz gözlerinin içinde umudumu, ümidimi, hayallerimi gönder bir şişenin dibinde, gönder kiraz gözlerini yokluğunun ateşi yalarken bedenimi söndürsün, kiraz gözlerin, söndürsün, alevimi hey, meyhaneci ayrılık ödeyecek hesabı bu gece kapat ışıkları, görmesin güneşi o bir gözleri kiraz çiçeği hayat elim gönül selim tutku yelim o benim karanlıklarda önümü aydınlatan ateş böceğim özlemek neyse, o kadar özledim seni kiraz gözlüm neyleyim ‘’ Kiraz gözlüme ‘’ Kibar Tavasav |