Sus
sus
susamak gibi tenin mi terliyor senin damla kipriğinden akınca sus pusunda susayan susak çeşmeler zebil sokak başları susun suyun ibriğine süs püs bedevi eşkiyası kuma döküyor dudağının kenarından akan dudağının değmediği göğü örtünce üstümüze mavi yeryüzü herkesin altında döşek az paylaşmak ayaz soğuğunu kim yorganı ne kadar çeker kim döşekten düşer çatkapı gece kondu ile saray arasında tahterevalli ses katlinde sus bilmece daha aydınlık darağacı gece şafak aranızda ip ince görünürse sahur vakti gelse iftar vakti bekle Ahmet Coşkun |
Kutlarım...