karanlık ve anlamsızdipsiz bir kenara gittim düşlerinde adsız kan izlerinin kuruluğu sesinde bulunduğu kuytu bana seslendi ve aklım eski bir uykuda düş aldı karanlık ve anlamsızlıklara düştüm eğildim gülerek geçmiş bir umudun ve kırılganlığın sesi idi soğuk denizden çıkıp kıyıya süzüldü deli konuştu " diri kalma dedi " son gibi onun anlamsızlıklarında uyku gelmez kötü ve karanlıklar gezinir dünya ölümle gizlidir büyür birden anlamsızlıkta o bıraktı herkezi gökyüzündeki kuşları damları topraktaki karıncaları bile nefesini tutarak uyukladı birden koyuluğun kirli kenarlarında durdu birden sabır için dua istedim tanrıdan onun varlığına adanacak yokluk için düşler o yüreğimdeki kırılan acılar la uzun uzun bağırdım duymadı değersizdi yokluğun renkleri ölümü bildiği için sessiz oldu an ve an başka insanlar kutsadı boyuna kuru bil dalın rüzgarda kımıldaması gibi sürüklendim bedenim yırtıldı yeri dolmadı kırık bir düş gibi uykum zamana gizlendi kalın ağrılarla ve istekle tanrı kalın çizgilerle vurarak ezdiyse yüzümü ve nasıl gizlediyse tatlı gülüşlerimi baktım öyle derin kalamayan zamanlara geceye süslenmiş perdeler ölümümü bekliyor sanki ona seslenen sözler küstü sevgi olan adı onun yokluğunda yalnızlaştı yüzeyine gömüldü beyaz ve kımıldamadı gri aynalarda bakıyorum yüzüne değişimden kalan gözlerin izini karanlıkta bakan kadın kadere bakan artık benim anlamadım nerede bitti aşk seni yağmur damlaların üşüyen yüzlerine bırakıyorum gün sabahında uyanan rüzgarın nefesinde ve güzel gözlerin ile yakarak yalnızlığımı ters yüreğinle hayata saflığa doğru artık beklemiyorum kal orada geride kırık yarınlar ile var ettikleri dünya hiçlik krallı gibi biri siyah ve gölgelerin kalın suntaları gecede ay ve hiç bir gölge yarım değil karanlık tül gibi yok siyah benden düşüyor aldıkların karanlıktan kalanları anlamsızlığa ver ıslak her yer ve azcık ılık |