Bir Şeb-i yeldâ Sızısı
Şeb-i yeldâdır vakit ondan mı doğmadı ay
Yârin kirpiklerine gece nemi dokunur
Hicret hüzün kokulu acıdan da acı çay
Leylin incecik kızı Leyla diye okunur

Hüzün mahreçli anlar gülün sızılı düşü
Bülbülün hikâyesi bulur yine sabahı
Çaya katılan şeker olsa yarin gülüşü
Yine de dindiremez sinelerdeki ahı

Bin bir gece masalı tam da bu geceye denk
Sıladaki evlerin bacaları tüter mi
Söylenen türkülerde yok artık eski ahenk
Gurbette gam çekenin sesi yâre yeter mi

Müneccimle muvakkit anlar mı hendeseden
Yıldızlara yetişmez avcının çektiği ok
Saatler yorgun argın takvimler hüzne neden
Mutripler tele vurur tellerin sızısı çok

Gecenin bir yerinde uyanır cümle acı
Hüzzamdan suzinaka geçiş yapar hanende
Şeb-i yeldâ deminde Mecnun kimden davacı
Leyla kimi dem üzgün kimi dem ise hande...
Ankara 22 Aralık 2019(nısfü’l leyl) İbrahim Kilik