KOKAR DURUR
Gurbetteydim iznimi alamadım bir sene,
Çocuklar gün sayardı, memlekete gönderdim, Hiçbir zaman uzakta kalmadık böylesine, Çok yordun beni gurbet, biraz acı yan derdim. Bir arkadaş dedi ki gidelim bizim bağa, Hafta sonuydu erken topluca kalkıp gittik, Zaten hasret kalmıştık o havaya toprağa, Akşam geç vakte kadar bolca muhabbet ettik. Son halk otobüsüne yetişip gittim eve, İçeri girdim biri hafif kapıya vurdu, Çocuk sahibi gelin, koşar gibi göreve, Gelip evi sileyim deyip sırıtıyordu. Çok teşekkür ederim, uyuyacağım dedim, Biraz tuhaflaşmıştı, titriyordu nefesi, Sabah tekrar gelince saflaşarak esledim, Ben hallettim deyince küsmüş gibiydi sesi. Bu durumu gelende anlatmıştım eşime, Biz oradan taşındık, o arkamdan başlamış, Her oturup kalktığı yerde sayıp peşime, İçindeki niyeti bana atıp taşlamış. Beyi bana çok sevgi, saygı duyan birisi, Şikâyet etsem belki yıkılacak yuvası, Duyan gelip söylüyor, gelmiyor ki gerisi, Telefon açıp saydım, sustu bitti davası. Böylesi şeytanları hiç saklamam eşimden, Sus söyleme uzak dur diyerek beni korur, Karakterimi bilir, şüphe etmez peşimden, Bilmeyen utanmadan eşeler kokar durur. Kimisinin havası ağustosta buz olur, Tutuşup eriyende ardında çamur kalır, Kimi de zemheride havayı yazdan solur, Baktığını görenler fark eder ibret alır. |