Mavi Buz
Aslında gitmek... Kırık kanatlarınla... Göğe doğru
O deli maviyi aralamak ne kadar da zordu Oysaki alınlarımız Nefretle çizdiğimiz izlerle doluydu. Bu izlerden tanıyorduk hiç sektirmeden içimizdeki karayı Takvimlerden siliyorduk her baharı Dünyanın içi de bizimle soğuyordu Yeryüzü kutup beyazlığındaydı İnsanların mimiklerinden mavi buzlar sarkıyordu. Biliyorduk... Ve aklımız da alıyordu Beş katlı binanın altıncı katı yoktu Ne kadar gitmek istesek de yukarı Asansör hep beşinci katta duruyordu. İşte o katta hepimiz donmuştuk, kalplerimiz de donmuştu Dikenli tellerle sarılı sınırları geçecek hiç kimse yoktu Bir adım bile atmadık o tellere doğru Sadece öfkemizi büyüttük Ardından pembeyi bilmeyen düşlerimizi siyahlara bürüdük. Gökyüzündeki son yıldız da karanlığa sönüyordu Sonra hiçlikten ve tek kalmış bir yürekten bir destan doğdu Ki biz onunla yufka yürekli diye de dalga geçerdik Tüm renkler beyaza dönmeden önce. Masalın sonudur bu belki, kimseyi de memnun etmez doğrusu Sanki bir çocuğun ilk hecesindeki tınısız uğultu Ne sevinç var içinde ne de sevgi çevresinde Oysaki çok çok yıllar önce Yüreklerde, sanki hiç solmayacak çiçekler açardı duyulan her hecede. Biliyorduk... Ve aklımız da alıyordu Beş katlı binanın altıncı katı yoktu Ne kadar gitmek istesek de yukarı Asansör hep beşinci katta duruyordu. Aslında gitmek... Kırık kanatlarınla... Göğe doğru O deli maviyi aralamak ne kadar da zordu Oysaki alınlarımız Nefretle çizdiğimiz izlerle doluydu. |
Yüreğine kalemine sağlık
_________________________________Selamlar