KAVAK YELLERİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 4+4+3 DURAKLI 11’Lİ HECE ŞİİRİ
Türk arkadaşlarımın çoğu bun kelimesinden -lu ekiyle türetilen bunlu kelimesini sordular. Acaba anlamı nedir diye. bun (isim) Sıkıntı anlamında bütün Türk dillerinde bulunan kelimedir. "Soluğunu kesen acı, göğsünü sıkıştıran bun sancılarına benzemiyordu." - Attila İlhan resmin alındığı link: www.bing.com/images/search?view=detailV2&id=1834496A286ABDA1BB838FA0D209109148C13511&thid=OIP.ZvrZMpLMjt-bgqEfn6QCWAHaEe&mediaurl=https%3A%2F%2Fwww.medimagazin.com.tr%2Ftemplates%2Fdefault%2Fckfinder%2Fuserfiles%2Fimages%2Fgecici%2Fkavak_polen.jpg&exph=284&expw=470&q=KAVAK+RES%c4%b0MLER%c4%b0&selectedindex=1&ajaxhist=0&vt=0&eim=0,1,3,4,6,8,10
KAVAK YELLERİ
Büyük Kırgız edibi rahmetli şair Salican Ciğitov’un "Eleji/Üzüntü" adlı şiiri. Çeviren: Kalmamat KULAMSHAEV Sonbaharda burağanlı bir gece, Uyku kaçar, rüzgâr çalar telleri. Uğuldayıp pencereden bir nice Girmeyesin bunlu kavak yelleri! Yaprak sesi için için dert salar... Beste yanık yanık durmaz dert çalar. Uyku içine apansız hem sert dalar; Gönlü incitme bunlu kavak yelleri... Esmeyesin ey kavaklar, kavaklar... Eserseniz asla sökmez şafaklar! Mazinin sisinde puslu ufuklar; Savurmayın bunlu kavak yelleri... Esme kavak esme! Çıkmaz seslerim, Essen ağlar durur benim hislerim... Kışlağımda yükseklerde merada, Yamaçtaki meskenlerin orada Bin kavaklı baba bahçem nerede Esen mutlu, kutlu kavak yelleri! O zamanlar; mut içinde çocuktuk, Oynar iken kuş, kelebek çok tuttuk. Neler yaptık, neler ettik bir çıktık, Artık onun ninnisini unuttuk, Şefkatlice esen kavak yelleri! Esme kavak, üzer beni seslerin. Essen ağlar durur benim hislerim… Çamlar ile boy ölçüşür idiler, A’beyimle ikimize yeğdiler Saba yeli geçer iken dediler: “Uyumayın kalkın size geldiler.” Görklü yazda esen kavak yelleri! Esme kavak, üzer beni seslerin. Essen ağlar durur benim hislerim… Annem öldü, babam dahi ardından, Amansız bir hastalığın derdinden Vefatıyla sarstı beni derinden, Vedalaşır gibi yakın ferdinden Vefayla ağıt yaktı kavak yelleri! Esme kavak, üzer beni seslerin. Essen ağlar durur benim hislerim… Geçip giden bu zaman kuş misali, Geçen zaman yaşlanır, var mı halli? Hey kıymetli derdin keder timsali: Esmeyesin bunlu kavak yelleri! Kaçınılmaz olsa dahi ölümüm, Az bir ömrüm kalsa yoktur elimim. Kaçmıyorum, hâlâ akl-ı selimim Avutasın bunlu kavak yelleri! Esme kavak, yeller ilen, esmeyin. Eserseniz mutluluğum kesmeyin Elem, keder basar beni neyleyim?.. |