ŞİİRİN REÇETESİ...Modern z/amanların yanılgısıyım Mahsustan öldüğüm bir şiirin kucağında Dokunuşuna namzet yarım kalmışlığın Şeceresini tutuyorum yalnızlığın. Nöbete kaldığım her ezan Şifa bulan yüreğimde hep mi hazan? Sanrıların mahcubiyeti sefil gözyaşım Kaynakçası illa ki sevdalı nazlarım. Niyazımda tel tel öykündüğüm Maviden bozma bir çatı katı İnip inip merdivenlerini Kat çıktığım hep mi gökyüzü? Hep mi gözyaşı? Duvağı kayıp gelinliğin mahzun saltanatı Menkıbeler doğurgan; İnsanların dem vurduğu illa ki isyan. Makûs gölgeler sivri dilinde şairin Oysaki kıyamaz sözcüklere alt tarafı bir Garibim. Huşu içerisinde göğe saldığım alın yazım Kör lehçe devrik cümle Körü körüne b/ağlandığım. Zevk-ü sefa içerinde ahvalim Bilmezler de; nedir derdim? Var mıdır ki emsalim? Koyu gölgeler geçit vermese de Şer bildiğimde bile gördüğüm hayrın neticesinde. Devran yamalı; Devran yakardığına biat alabildiğine telaşlı. Talih ya da pervasız yüreğin derdi tasası; Gömdüğüm mazim; Görebildiğim kadar sessiz ve itaatkârım. Meyvesi yorgun göğün; Meramı serap gördüğüm; Meali asi yüreğin; Mizacı şiirin devindiğim kabrim. Söylemeden duramadığım Yarım ağız yakarıp Huzura bandığım kelamı da savurduğum Bir serenat; Uğruna aşkın köprüler yaktığım Zanlardan arda kalan sedef kaplamalı kalem; Zuhur eden bazen neşe bazen elem. Haşmetli bir hüzün Balyalarca şiirin demlendiğim. Savruk benliğin sevip sevip Ömrü kardığı bilumum hece Elbette mihrabın dokusunda Saltanatını sürdüğüm hüznün Aydınlığa seslenişi Dalkavuk imgelerle restleşip Milat bildiğim her şiirin de reçetesi. İçtiğim avuç avuç; İçerlediğim yerli yersiz Kâbusların da zümresi kayda aldığım Bir teselli: O ki; girift yüreğin şeceresi Arzı endam eden coşkumla Kaynattığım iç sesim Tapınan hasrete Rabbime sunduğum her yakarış Sonlanmasına binaen şiirin, Emsalsiz bir sevinç… |
Şifa bulan yüreğimde hep mi hazan
Kutluyorum
Harikasınız
Selam ve iyi bayramlar