Ölümsüzdü şafak vakti Sevgiyle tepinen çocuk gibi Kuzey rüzgârları arasında Elini her uzattığında Titreşen sazlar gibi Gözleri büyürdü yüzüne Sonra birdenbire masunlaşırdı
Atalarından miras kalan Kelebeğin boyun eğişi Utangaçla yoğrulmuş harman Saklardı baş tacı buğdayı Çünkü bilirdi kanatlarının Bağları çözülürdü göğsünde İşte o an ayak basılmamış Engin göğe başak olurdu
Dağlardaki ırksız mağara gibiydin Hiç kimseye ait olmayan Körlük içinde cahil düşünceler Karanlığa hapsolmuş pus bulutu Bu yüzden billur bir yürek ’’ah!’’ diye sızıyı hisseder Savunmasız susardı Çığ gibi bir çoğalan suskunluk
Güneşin önünde tükenirken saatler Yuvasız uçan yalnız kartal Ay büyürdü gecenin lir sesine Sokaklara dolan karanfil tadı Uykuya daldığında an Adınla seslenerek Pınar olup yüreğinin kapıları açar Göğsüne dökülen gözyaşları En körpe aşkın vecdine Sevginin gölgesine birlerce dua
İstanbul’un ruhu olurdu Kıyıları arasında sınırları olmayan Adına Selvi boylu derlerdi Sonbaharın üzüm bağlarında Aşk sarhoşluğunda ufukta kaybolup Tan aydınlanırken Birlikte karaya ayak basacaktık
Lavantanın derin muhabbetinde Boğazın sürmeli gözlerine Ve o şarkıda saklanarak Köklerimiz sarmaş dolaş Kanlıcaya bırakacaktık şiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Göğün Kıyısı / Lavanta Suskusu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Göğün Kıyısı / Lavanta Suskusu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hani derler ya, neyi cok istersen odur imtihanin diye. Zaten cok istenilen de olmazmis, bulunmazmis. Kimbilir ondan midir onca siirler, huzunler, gamlar dolusurlar hazana, harmana... Siir cok guzel, genis bir ic dunyasi var icinde. Yine guzel yazmis kalemin. Sen yaz, bana okumak dussun. Yuregimdesin, bendesin.
daima başarılı günler sizinle olsun kutlarım şairim