Hüznün Sonbaharı
Hüznün Sonbaharı
Çay düştü payımıza bu teşrinde yine can En kadim hatıralar canlandı hevenk hevenk Çayın suyuna düştü göklerden inci mercan Hüzzam şarkı nağmesi gönlün sükutuna denk Yüzdeki çizgilerin şerhini kalem yazmaz Aşina olduğumuz suretler ki silindi Dilde sükut gözde nem hurufatta tâkat az Kanadı kırık kuşlar dallardan yere indi Kaç mevsim gelip geçti yoruldu erguvanlar Haziranda açılan eşsiz güle tutulduk Yağmalandı rüyalar kayboldu güzel anlar Şerh bile düşülmedi öylece unutulduk Bir çayımız piru pak ve suyumuz dupduru İnce belli cerenler elimizdeki nakış Hasret bestesi söyler dudaklarımız kuru Nağmeler kor misali güftemizse kara kış İsli bir çaydanlığın sırrına vakıf olduk Demlik güzeli ile söyleştik ince ince Dallar ile üşüdük hazan rengiyle solduk Aramızda kuruldu sonbaharla imece Ankara, 11Ekim2019 İbrahim Kilik |