SAVAŞÇI AMCA (10)
Ben Uğraş’çıyım;
Sana, savaşa ve savaştan çıkar çıkaran çakallara karşıyım Savaşçı Amca! Ülkemin askerlerini yemlettirmem bir "Hiç" için; "Tavşana kaç, tazıya tut!" da demem barış içinde yaşamak varken, niçin? "Üç koyar-beş alırsam ben, elde ne kadar kalır?" diyede düşünmem! Alıp-verdiğin çana karşılık topraksa, ellerin kana bulanır sonra Savaşçı Amca! "Başkomutanlık" ise olay, onu haketmen gerek, gerisi kolay! İlkin iki-yüksek-okul diplomasını göstereceksin. Sonra; "Kime, neye, niçin ve nereye?" diye iyice düşüneceksin! Ama hala sarayında ınıcık ısıttığın koltukta anlayamıyorsan olayı, işin kolayı; "Çekip gideceksin!" Bulanık suda sakın balık avlamaya kalkma; "Çünki puslu ve karanlık havayı sadece sever çakallar-kurtlar. Bilki bu işin sonunda avcı iken avlanmakta var Savaşçı amca. |