KİRAZ AĞACI (12)
Yıl 1971, Yozgat 2.nci Jandarma Alayı,
ben o zamanlar bando yazıcısıyım askerde, birde Kayseri’li Cabbar adlı çavuşumuz vardı, gıcık olurdu bana İstanbul’luyum diye. Acemilik bitmiş tatbikattayız, yerimiz ise atış alanı. Tam techizat; Sırtımızda süngüsüz tüfek "1946 Kırıkkale" olanı, palaska-mermi-yuvası belimizde, ama mermi yok içinde -çünki pahalı- tek gözümüz kapalı, açığını dikmişiz namlu-ucu-gezin üst kenar ortasına, parmaklar tetikte, yatmışız yere; "Düşman karşıda, dipçik omuzda, emret komutanım, haini vuralım!" diye gırtlağı patlayasıya bağırıyor herkes; "A-teeeş!" "Bum, güm, bam, dan!" gürültüler arasından, benim muzip; "Kiyuuuuuğ!" sesim çıktığından; "Kim bu hergele ulan!" diye Cabbar Çavuş dikiliverdi önüme. Ben tam; "Emret komutanım!" diyecektim, o postallarıyla sırtıma çıktığından; "Uy anam!" diye inledim; "Nedir bu ’Kiyuuuuuğ’ lan, yoksa sen inbemisin? Bum ulan bum İstanbul’lu parlak oğlum!" Eminim sen keyifle gülesin, ama bunun bende anısı acı, Şimdi bir şiirde Çobanoğlu Hati’den gelsin Kiraz Ağacı.(*) "Yozgat’ta Sana nedenmi anklattım tüm bunları Kiraz Ağacı? Bugün 9 Ekim salı; Yurdumun orduları kuzey Suriye’de suçsuz insanları bombaladı! Ben yine; "Kiyuuuuuğ!" dedim efkarınmdan, sonra "Bum-bum, bam-bam, dan!" öldürdüm-güldüm güm-güm tüm hatıraları. (*)7 Dizelik ÇOBANOĞLU HATİ askerlik hatıralarımdan ilki olan bu yana yatık-italik şiir, 14.06.2009’da yazılmıştır. |