İYİLEŞİYOR SIZIYOR
Yaş otuz beş
yolun yarısın da baharın genzine kurumuş asma yapraklar bırakıyorum tam yerinde son bir tan yerine gidiyor ömrüm kim bilir ne üstadlar geldi geçti bu gönül kapısından ikinci bahara daha dokunmadan son fesleğen kokusuna bilmem nasıl bulaştırdık karanlıkları bir tufana yakalanmış an ka kuşları kanadından vurulmuş gibi birer birer ölüyor avuçlarımda yaş otuz beşten sona kılı kırk yerde kalan ve usulca ağaran saçlarımı kırık bir merdivenin basamakları gibi kırklı yaşlar gençliğimden biraz daha yorgun dönüyor gibi sanki bir gençlik rüyasına dalan siyaz beyaz bir film perdesinde ve aynaların arkasındaki bir sırra saklanan O kaybolup giden gençlik yıllarım değilmiş sanki şimdi kendimi kendimle kendimle seyrediyorum ellili yaşlar vefasız şarkılar gibi o taş plaklarda yorgunluğumun sırasına giriyorlar şimdiden oysa oysa ben daha gençliğimin şarkılarını henüz söylemedim , söylemedim ki elli/me yüzüme elim bir sonbahar bulaşıyor sığamıyorum işte bir g/üz yangının içine sığamıyorum ömrümün yanmaktan kavrulmuş bahtımın coğraf/yasına sanki bütün vadiler im yanıyor ve ben şimdi bir orman yangını misali kahreden bir elli li yaşların ta ötesinden yanarak geliyorum yaş otuz beş şimdi bana boyununu bükerek yolun yarısından nasılda acıyarak bakıyor koşar adım gidiyorum nefessiz ve kimsesiz bir ölümün üstüne üstüne birkaç baharlık adımı son gül kokularına fısıldıyorum papatyalar kırlarda sabırsız her şeyi benden bekliyor unutmak istiyorum bir demette dermanımı altmışıma merdiven dayarken altmış dilek tutuyorum bakayım diyorum kim sevdi kim yalan söyledi kanayan yanlarımı kim sahiplenir ve sarar acaba geç kalmışlığı ma aldırmadan iyileşiyor sızıyor , iyileşiyor sızıyor diye Ayhanca Cümleler Ayhan Akdeniz |